27 Haziran 2010 Pazar

Avrupa GP değerlendirmesi : Olaylar, cezalar ve rekabetin zirvesi F1...

Takımlar arası rekabetin pilotlar arası rekabetin önüne geçtiği, sporda tansiyonun iyice yükseldiği ve performans anlamında Red Bull'un gözden çıkardığı yarışlardan birinden favori pilotları Vettel'le maksimum puanı çıkardığı Avrupa GP'si bugün tamamlandı. İlerleyen günlerde bu yarışın yansımaları bitmeyecektir çünkü birçok anlamda bazı problemler, kızgınlıklar, rekabetin acı yüzü bu yarışta gün yüzüne çıktı. Yeri geldikçe bunlara yazımda değineceğim. Öncelikle startla başlayarak yarışı kısaca hatırlayalım.



Startın en önemli gelişmesi Webber'in kalkışta yaşadığı sorundu. Webber kalkışta momentum kaybettiği için problemsiz kalkan Hamilton ve Alonso'ya geçilmekten kurtulamadı. Bu geçişler sonrası arkadan gelen Massa, Kubica, Button, Barrichello ve Hulkenberg'e geçildi. Böylelikle galibiyet favorilerinden biri olan Avustralyalı pilot 9.sıraya geriledi. Start sonrası Alonso'nun mükemmel kalkışı sonrası Hamilton'ı geçmek üzere olduğunu da gözlemledik. İlk tur sonrası sıralama aşağı yukarı oturmuştu. Webber'in pit stop yaptığı 7.tur yarışın kaderini tümüyle değiştiren gelişme olmuştu. Webber trafikten kurtulmak için erken yaptığı pit stopuyla diğer pilotların pit stopları sonrası önlere ilerlemeyi hedeflemişti. Pitten çıktıktan sonra Kovalainen'in arkasına düştü. Normal şartlarda zaten çok hızlı olduğu Heikki'nin arkasında hızı iyice artan Avustralyalı pilot Kovalainen'in normalden erken frenajında öndeki araca çarparak havalandı ve oldukça kötü bir kaza geçirdi. Yarasız kurtulması büyük bir şanstı kendisi için.

Hamilton'ın ceza polemiği

Bu kaza sonrası anında güvenlik aracı piste girdi. Güvenlik aracı pitten çıkarken arkada kalan pilotlar pite daldı. En uygun pozisyonda Button vardı ve ilk o girdi pite. Button'ı Barrichello, Kubica, Buemi, Sutil, Hulkenberg, De la Rosa, Petrov ve Liuzzi izledi. Bu grup pitten çıkarken öndeki grup hala pistteydi. Tam öndeki grup daha önce geçen Vettel haricinde pistin pit çıkışı bölümünden geçerken Hamilton güvenlik aracıyla karşılaştı. Normal şartlarda Hamilton'ın güvenlik aracını geçmemesi gerekiyordu. Ancak o tereddütte kaldı ve güvenlik aracını geçti. Alonso'dan başlayıp Massa ile devam eden grup bilinçli olarak güvenlik aracını geçmediler. Peki ne oldu? Vettel ve Hamilton zaman kaybetmeden pite girip önde çıktılar, Alonso 9.sırada döndü, Alonso'nun arkasında onun pit stopunu bekleyen Massa da 15.sırada döndü. Bu olay Alonso'ya zaten geçişin zor olduğu pistte çok pahalıya mal oldu. Hamilton trafiğe yakalanmadan ilerledi ve istikrarlı turlarla farkı açtı. Alonso bu olayı telsizden takıma bildirdi, muhtemelen takım Charlie Whiting'den olayın incelenmesini istedi, komiserler olayı inceledi ve turlar sonra Hamilton'a pitten geçme cezası verdi. Yani yaklaşık 13-15 sn. kaybettirdi. Peki böyle bir olay olmasaydı ne olurdu? Alonso'nun ön tarafla teması kopmayacak ve podyumda olacaktı. Hamilton güvenlik aracını geçmese ne olurdu? Hamilton piste 8.sırada dönecek ve şampiyona lideri olmayacaktı, onun yerine 115 puanla Vettel'le aynı puana sahip olacaktı, takım arkadaşı Button ise 124 puanla lider olacaktı. Alonso'nun da liderle arasındaki fark 29 puan değil 26 puan olacaktı. Bu açıdan bakıldığında Alonso ve Ferrari'nin seslerini yükseltmeleri çok doğal ve haklı bana göre. Kaza sonrası Alonso yarışın "manipüle edildiğini" takımsa yaşanan olayın "skandal" olduğunu açıkladı. Bu problemin çok su götüreceği ve gündemi meşgul edeceği kesin.



Ayrıca bu sırada güvenlik aracı ardında hızları nedeniyle inceleme altına alınan Button, Barrichello, Hulkenberg, Kubica, Petrov, Sutil, Liuzzi, Buemi ve De la Rosa yarış sonrasında 5 sn cezası aldılar.

Kobayashi ve muhteşem performansı...

Bu olaylar sonrasında pite girmeyen 2 pilot kalmıştı: Kobayashi ve Di Grassi. Sauber pilotları yarış başlarken lastiklerini seçme özgürlükleri olduğundan farklı stratejiler uyguladılar. Kobayashi sert lastiği seçerken De la Rosa yumuşak lastikte karar kıldı. Kaza ve güvenlik aracı periyodu Kobayashi'nin ekmeğine yağ sürdü. Japon pilot zaten sert lastikte olduğundan pite girmeyip yarışın sonunu bunun için yarışın sonunu bekledi. Pite girdiği 53.tura kadar yarışı 3.sırada götürdü. Şimdi sıkı durun : Kobayashi güvenlik aracının çıkışından pite girdiği 53.tura kadar geçen 38 turun tam 25'inde bir önceki turundan daha hızlı tur zamanı çıkardı. Yani istikrar abidesi oldu. Bu rakam karşılaştırılabilecek pilotlar arasında Vettel için 48 turda 31 tur, Hamilton için de 47 turda 22 tur. Kısacası Kobayashi için %65,7, Vettel için %64,5, Hamilton için %46,8... Yarışın ortalarında pite girse 18.sırada çıkacak Japon pilot lastiklerini tam 53 tur kullanarak farkı iyice açtı. Pitten çıktıktan sonra piste 9.sırada döndü ve taze lastikleriyle önce Alonso'yu, sonra son virajda Buemi'yi çok cesur bir hamleyle geçerek yarışı 7.sırada bitirdi. Daha önce de söylemiştim, Japon pilot gridde sevdiğim ve takip ettiğim 3 pilottan biri, ilk yarışından beri de destekliyorum. Ve F1 onunla çok daha seyir zevki olan bir hale gelecek. Bravo Koba!!

Mercedes geri gitmeye devam ediyor...

Aslında başlıkta Mercedes desem de bu bölüm Mercedes&Schumacher bölümü.. Bu bölümü Kobayashi bölümünden hemen sonra verdim çünkü bir takımın ve pilotun yaptığını Mercedes&Schumacher yapmadığı için tüm yarışı berbat ettiler. Kobayashi'nin pite girmeyip devam ettiği 11.turda Schumacher pite girdi, bu zaten 1 tur geç alınmış bir karardı. Bu esnada konvoy geçtiğinden pit yolu kapalıydı. Schumacher konvoyu beklemekle kalmadı, bu bekleme sonrası gridin sonların geriledi. Buradan sonra da acı dolu dakikalar başladı Alman pilot için. Kaybedeceği birşey kalmayan eski şampiyon yumuşak lastiği bir tur kullandıktan sonra sert lastiklere geçti ve böyle devam etti. Eğer Kobayashi'nin kararını Schumacher de uygulamış olsa onun önünde gidiyor olacaktı. Ve yeteneğinin de yardımıyla yarışı ilk 5 içerisinde bitirebilecekti.


Michael Schumacher - Valencia

Bir taktik dehasına sahip Mercedes'te Ross Brawn'ın bu duruma engel olamaması trajik bir durumdu. Mercedes bu durum sonrası bu şoku nasıl atlatır bilmiyorum. Şu bir gerçek ki hem takımın hem de Schumacher'in bu moral bozukluğunu atması kolay olmayacak. Önümüzdeki 1-2 yarışta en azından bir podyumla bu durumu atlatmaları gerekir. Twitter'da daha önce de yazdığım gibi ben takımın 2011 aracına çoktan başladığına eminim, 2011'e odaklanma kararının resmen açıklanması da Macaristan'da olabilir. Şu anda tek problem ana hissedar Daimler'in tepkisi bana göre.

Ferrari'de durum...

Ferrari bu yarışa getirdiği güncellemelerden sonuç alacak gibi duruyordu. Alonso ilk birkaç turluk bocalamadan sonra öndekilerin tur zamanlarını tutturmuştu, hatta daha da hızlı görünüyordu. Eğer güvenlik aracı piste girmese muhtemelen 12 tur civarında pistte kalacak ve çok daha iyi kullandığı sert lastikler sayesinde yarışı ikinci bitirebilirdi. Birincilik içinse şans gerekiyordu. Ancak şans bugün onun aleyhineydi,  bu nedenle geri sıralara gitmek zorunda kaldı. Massa yine berbat bir yarış daha geçirdi. Bugün o da en azından ilk 5'de yer bulacak hıza sahipti. 2008'de bu pistteki ilk yarışı kazandığını unutmayalım.

Ferrari için umutlar giderek azalıyor. Bu pistte alınacak bir galibiyet takımı çok daha cesaretlendirebilecekken Silverstone gibi Mclaren ve Red Bull'un dominant olacağı bir pistte geride kalacak gibi görünüyorlar. Hockenheim da yine Red Bull'un çok güçlü olacağı yerlerden. Normal şartlar altında Ferrari'nin galibiyet kovalayacağı ilk pist Macaristan, Monaco'daki performansları bunun için bir gösterge.


Fernando Alonso

Alonso şu anda liderden 29 puan geride. Takım arkadaşı Massa Alonso'dan tam 31 puan geride. Önümüzdeki iki yarışta örtülü şekilde Alonso desteklenecektir. Fark 50'nin üstüne çıktığında da (yani 2 galibiyet puanı) takım resmen Alonso'nun destekleneceğini açıklayacaktır. Takımın çok güçlü güncellemeleri sağlaması gerekiyor. Ben hala Alonso'nun şampiyon olabileceğini düşünüyorum, özellikle de Red Bull ikilisi birbirlerinden puan çalarken. Kubica'nın da ilk 4 pilottan alacağı her puan İspanyol pilotun lehine olacak.

Mclaren güçlü performansına devam ediyor

Bu yarış Mclaren'in Silverstone güncellemesinden önce olduğundan puan kaybetmesinin çok sıkıntı yaratmayacağı bir yarıştı. Buna rağmen takım hem sıralamalarda hem de yarış içerisinde şansın da yardımıyla bu durumdan güçlü bir sonuç çıkarmayı başardı. Bu yarışın gizli yıldızı bana göre Button'dı, istikrarı ve gerektiğinde istediği şeyleri yapabilme yeteneğiyle. Geçen yarışta da belirttiğim gibi İngiliz pilotu şampiyonluk şansı yönünden Hamilton'dan kesinlikle ayırmıyorum, geride kaldığı günlerde bile çok değerli puanlar toplamayı başarıyor. Bugün sezonun ilk en hızlı tur zamanına da imza attı. Ayrıca birkaç yarıştır ilk defa en hızlı turu son anlarda pite giren pilotlardan biri değil, aşınmış lastiklere sahip bir pilot kaydetmiş oldu.

Red Bull ve Vettel...

Sezonun fırtına takımı Red Bull 2 yarış sonra tekrar podyumun en üst basamağına geçti. RB6 bugün 3.sektördeki hızı sayesinde farkı koruyabildi. Vettel de tam 6 yarış sonra kazanarak moral buldu. Takım güncellemelere devam ettiği sürece en hızlı takım ünvanını kaptırmayacak gibi. Tek problem iki pilotun birbirlerinden puan çalmaları sorunu. Şampiyon olmak isteyen daha az hata yapmak zorunda. Vettel bugün en önde rahat bir şekilde galibiyete ulaştı. Yaşadığı en heyecanlı an pit stop sonrası hatası sonucu Hamilton'a geçilmek üzere olduğu andı. Silverstone'da, geçen yıl kazandığı yerde çok daha agresif olacaktır. Webber ise sadece bu yarışı unutup gelecek yarışa odaklanacak...


Sebastian Vettel

Diğer ekleyeceklerim...

Birkaç noktayı son olarak vurgulamak istiyorum. Bugün hız ölçüm noktasındaki ilk 3 araç (Buemi, Alguersuari ve De la Rosa) Ferrari motoru kullanıyordu. Yine bugün pite geç giren Di Grassi diğer yeni takımların pilotlarından 1 tur önde yarışı tamamladı.

Bana zaman zaman bu sporu neden bu kadar sevdiğim ve yakından takip ettiğim soruluyor. Sadece bugün yaşananlar bile benim cevap vermeme gerek kalmayacak kadar cevap niteliğinde. Hafta içinde Ferrari'nin yaptığı reklam amaçlı örtülü ama yeni egzost/difüzör sistemini test amacı da taşıyan Fiorano testi eleştirildi rakip takımlar tarafından, ardından bugün Ferrari Mclaren'in güvenlik aracını geçişine ve küçük bir cezayla kurtulmasına ateş püskürdü. Rekabet artık o kadar kızıştı ki, tüm takımlar en ufak bir şansı değerlendirirken rakipler de diğerlerinin haklı/haksız kazançlarını yakından takip ediyor. Bu mücadeleyi takip etmek ve değerlendirmek benim için tarifi imkansız bir keyif...

Her zaman söylediğim gibi, küçük detaylar büyük farklar yaratır ve bu farklar F1'de "büyük"ten de daha güçlü kelimelerle ifade edilebilir...

Yarışın yıldızı: Kamui Kobayashi
Yarışın hayal kırıklığı : Mercedes GP
Yarışın en heyecanlı anı: Webber-Kovalainen kazası
Yarışın geçişi: Kobayashi'nin Buemi'yi geçişi
İyiler: Vettel, Hamilton, Alonso, Button, Williams, Buemi
Kötüler: Schumacher, Mercedes GP, Alguersuari

14 Haziran 2010 Pazartesi

Kanada GP değerlendirmesi : Lastik savaşlarından Mclaren galip çıktı...

Nereden başlasam bilemediğim bir yarış değerlendirmesi yaptıran Kanada GP'si Montreal'de bugün tamamlandı. Bridgestone'un takımlara baş ağrısı yaratan ve eleştirilen farklı lastik getirme ve kullanma zorunluluğunun izleyiciler için keyifli yarışlar ortaya çıkardığı bir kere daha anlaşılmış oldu. Mclaren'in üstünlüğü artık rahatlıkla görülürken Red Bull yanlış stratejisiyle önemli puanlar kaybetti, Ferrari ise çok kötü geçen Türkiye yarışından sonra tekrar güç kazanmış göründü.

Start ve ilk turlar

Yarışı lastik kullanımının belirleyeceği zaten biliniyordu ama lastiklerin ne kadar süre dayanacağı ve doğru yarış stratejisinin ne olacağı bilinemediğinden start çok kritikti. Gözüme çarpan en iyi start refleks anlamında Vettel'in startı oldu, ok gibi fırladı. Bunun dışında da Massa-Liuzzi kazası hariç startta ilginç bir durum olmadı. Formula 1'de yarış sırasında yapacağınız en ama en önemli şey startta bir temas yaşamamaktır, zira ilk sırayı almak ve kaza yapıp son sıraya gerilemek arasında bir risk sıralaması yaptığınızda ikinci seçeneği göze almak pek akıl karı değil. Massa ve Liuzzi de eğer kaza yapmasalar ama 2-3 sıra bile kaybetseler bugün en kötü ihtimalle 6-7. sıraları alabilirlerdi.

Stratejiler değişiyor
Yarışın başlangıcından sonra yumuşak lastiklerin en azından 10 tur gideceği sanılıyordu. Ancak yarış başlar başlamaz sert lastikle başlayan Red Bull'lar yumuşak lastikle başlayan Ferrari ve Mclaren'lere hızla yaklaşmaya başladılar. Bu şekilde birkaç tur gittikten sonra artık her tur cepten yediğini anlayan Mclaren ve Ferrari pit duvarları pilotları pite alarak sert lastiklere geçiş yaptılar, bu esnada da yarışın en heyecanlı anlarından biri yaşandı, ezeli rakipler Hamilton ve Alonso pit yolunda yan yana geldiler, Ferrari'nin ultra hızlı pit stopuyla Alonso bu kapışmadan galip ayrılarak Lewis'in önüne geçti.

Red Bull neden geride kaldı?

Normal şartlar altında Red Bull'ların ve Kubica'nın sert lastiklerle başladıklarından yarışı uzun süre sert lastikle götürmeleri ve rahatlıkla kazanmaları gerekiyordu ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve sert lastiklerle Vettel 13, Webber 14 ve Kubica 9 tur dayanabildi. Peki ama neden? Neden yarış sırasında 40 tur dayanan sert lastikler startta bu kadar dayanmadı? Burada 2 sebep olabileceğini düşünüyorum, birincisi yarış başında zeminde yeterli kauçuk olmamasından dolayı yol tutuşunun olmaması, bir diğer neden de sert lastiklerin yarış başında yeterli derecede ısıtılamaması. Isıtılamayan ve yol tutuşu olmayan lastikler ufalanma sorunu yaşayınca bu lastiklerde ısrar etmedi takımlar ve pite girdiler. Tek farklı kararı Vettel aldı ve yumuşak lastik taktı. Webber sertlerle devam etti. Tecrübenin haklı olduğunu da burada anladık. Yumuşak lastiklerle istikrarlı olarak 1.20'li turlar atan ama tur zamanlarını bir türlü iyileştiremeyen Vettel 27.turda mecburen pite girdi ve yarış sonuna kadar gideceği sert lastiklere geçiş yaptı. Webber ise yarış öncesi tahmin ettiğim gibi sert-sert-yumuşak taktiğiyle gitti. Red Bull önceden öngöremediği sert lastik ufalanması nedeniyle kağıt üzerinde doğru olan stratejisini çalıştıramadı. Kayda değer noktalardan biri Webber'in yumuşak lastikle attığı istikrarlı ve iyi turlar. Avustralyalı pilot yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 15 tur boyunca 1.18-1.19'lu turlar attı, Webber'i hala şampiyon adayları arasında saymayanlara buradan duyurulur...

Yeri gelmişken 2 yarıştır geride kalan ve Mclaren'in yükselişine karşı koyamayan Red Bull'un artık ciddi hamleler yapması gerekiyor, gerek yönetim için, gerekse teknik anlamda. Her yarışta öndeki pilotu desteklediğini söyleyen Red Bull Türkiye'de bununla çelişen uygulamalar yaptı, bunun sonucunda her iki pilotu da küstürdü. Elindeki bu tarihi fırsatı takımın değerlendirmesi gerekiyor.

Mclaren'den müthiş performans

Lewis Hamilton


Mclaren'ler bugünün tartışmasız en iyileriydi. Yumuşak lastikten çıkış kararını geciktirmeyen takım pilotların pite giriş zamanlamasında da fantazi yapmadı. Zor olan çok erken pit stop kararını önce gerideki Button'da denediler ve çalıştığını anlayınca da öndeki Hamilton'da denediler. İkinci sert lastik kararını da kesin karar olduğundan Hamilton'da denediler ve galibiyetin önünü açtılar. Takım doğru strateji seçti ve uyguladı. Düzlüklerde iyi bir performans sergilediler. Yalnız iki Mclaren de ilk sektörde Ferrari ve Mclaren'e göre daha yavaş kaldı, bu da kerblerdeki performans için soru işareti demek, öncelikle Macaristan'da bunu test edeceğiz, Monza'da ise gerçek sınav olacak... Mclaren iki pilotunun da ikişer galibiyetiyle sezonun en iyisi olduğunu gösteriyor, şampiyonluğun da bana göre en güçlü adayı Mclaren takımı. Pilotların şansını eşit görüyorum. Lewis Hamilton bugün yayında da söylediğim gibi lastik kullanımında sorunlarını çözmeye başlamış gibi görünüyor. Yine de bugünün en iyi lastik kullanıcısı Alonso ile Button'dı.


Mclaren takımı galibiyet sevinci



Ferrari'de durum

Ferrari aslında bugün Alonso'nun da basın toplantısında söylediği gibi başına gelen iki sorunla galibiyeti kaçırdı. Önce Buemi geçişi sırasında Hamilton'la, sonra da Chandhok tur bindirmesi sırasında Button'la yaşadığı sorunlar Alonso'ya 2 sıra kaybettirdi. Mclaren'lerle tamamen aynı stratejide yarışan İspanyol pilot lastiklerini korumak için genellikle riskten uzak durdu. Red Bull'ların sorun yaşadığı bu yarışta mutlaka podyumda olması gerekiyordu, yine Mclaren'lerin duble yaptığı yerde yarışta olması için değerli puanları alması gerekiyordu. Nitekim bunu başardı. Valencia ile birlikte eğer takım gerçekten de rekabetçi bir paket üretirse Alonso yarışın içinde olacaktır. 27 puan önünde olduğu takım arkadaşı Massa'nın da onu desteklemesi bana göre Monza'dan itibaren resmi olarak başlar.


Fernando Alonso-Kanada GP


Scuderia'nın bu yıl başarısızlığa tahammülü olmayacak. Massa için söylenecek fazla birşey yok, kötü bir gün geçirdi. Bu pistte zaten çok başarılı olduğu söylenemez. Geç fren yapmayı seven bir pilota bu pist pek de sevimli gelmez, lastikleri ve frenleri açısından... Bu yarışı unutup Valencia'ya odaklanacaktır.

Mercedes'te yüzler gülmüyor

Mercedes için kabus devam ediyor. Resmen açıklanmasa da eminim ki takım 2011 için çalışmalara çoktan başlamıştır ve 2010 için kaynakları kısmıştır. Takımın performansına girmeye gerek görmüyorum. Schumacher gerek agresifliği gerekse yanlış strateji nedeniyle bugün Rosberg'in gerisinde kaldı. Ferrari ve Mclaren'le birebir aynı stratejiyle yarışan Rosberg, aracının performansı nedeniyle yerine razı oldu. Ferrari ve Mclaren'ler 2.pit stop sonrası 1.19'dan başlayan ve 1.18'de biten istikrarlı turlar atmaya başlarken, Rosberg bu turlara 50.turda ulaşabildi. Bu da takımın nerede olduğunu gösteriyor. Bu yıl şans eseri alınacak bir galibiyet Mercedes GP için "cherry on the cake" olacak.

Force India ve yeniler...

Force India için ayrı bir paragraf açmak istedim. Düşük downforce'a uyumlu aracıyla bu tip pistlerde çok önde yer alan takım 2010'da artık her pistte düzenli puan alan bir takım haline dönüştü. Bu sezon 8 yarışın 7'sinde puan aldılar. Bu gelişim sadece alkışlanır...

Yeni takımlardan bugün öne çıkan takım Lotus'tu. Serbest antrenmanlarda zaten Williams, Sauber ve Toro-Rosso'dan sadece 1 sn yavaş görünen takım, yarış sırasında gerek attığı tur zamanlarıyla, gerekse istikrarıyla kaliteli bir takım görüntüsü verdi. Takımın artık yerleşik takımları geçme hedefi daha gerçekçi görünüyor.

Sonuç olarak keyifli bir yarış izledik, geçtiğimiz senelerde sıkıcı yarışlar izleten Valencia'da umuyoruz ki yine heyecanlı anlar ve farklı stratejiler izleriz.

Benden şimdilik bu kadar...

Yarışın yıldızı: Lewis Hamilton
Yarışın hayal kırıklığı: Michael Schumacher
Yarışın en heyecanlı anı: Alonso ve Hamilton pit kapışması
Yarışın geçişi: Buemi'nin Schumacher'i geçişi
İyiler: Alonso, Button, Buemi, Force India, Kovalainen
Kötüler: Schumacher, Kobayashi

10 Haziran 2010 Perşembe

Felipe Massa 2012 sonuna kadar Ferrari'de...

Ferrari'nin son 8 yılına damgasını vurmuş en önemli 2 pilottan biri olan Felipe Massa, hafta içinde yaptığı anlaşma ile 2 yıl daha Ferrari'de kalmasını kesinleştirmiş oldu. Tabii takımda kalmasına kesin demek de yanlış, geçen yıl Raikkonen'in sözleşmesi bitmeden takımdan ayrılma örneğinde yaşandığı gibi...

Bildiğimiz gibi Felipe Massa 2010 sezonunda koltuğunda zor günler geçiriyor. Sene başından beri yarışların çoğunda açık şekilde takım arkadaşının gerisinde kalması sonucu hakkında sene sonunda takımdan gönderileceği, Renault'dan Kubica ile koltukları değişeceği, Red Bull'dan Webber ile koltukları değişeceği gibi değişik dedikodular üretildi. Asıl sorunu sert lastikleri çalıştıramamak olan Brezilyalı pilotun Türkiye GP ile bu sorununu çözmeye başladığı görüldü. Ancak bu haftaya kadar da takımdan gideceği dedikoduları bitmedi.


Felipe Massa - Kanada 2010

Dedikodular önce Webber'in Red Bull ile anlaşmayı uzatmasıyla sekteye uğradı. Webber ihtimali bitmiş oldu böylece. Daha sonra da Robert Kubica'nın Renault'daki 2011 durumuyla ilgili bir gelişme olmadan Ferrari Massa ile 2012 sonuna kadar sözleşme uzattığını açıkladı. Massa basın açıklamasında "Ferrari'de iki sezon daha yarışma imkanı verildiği için mutluyum, tüm Formula 1 kariyerim boyunca, Maranello'da yapılmış bir motorla yarıştım. Benim için, ikinci ailem olarak gördüğüm takımla çalışmaya devam edebilmek bir gurur" şeklinde konuştu.

Peki ne oldu Kubica dedikodularına?

Öncelikle Massa Scuderia'nın değiştirmeyi hemen düşüneceği bir pilot değil. Alonso ya da Raikkonen kadar içgüdüsel yetenekleri yok. Bilmediği bir piste çıkıp ilk en hızlı tur yapacak bir pilot da değil. Kubica kadar agresif ve az hata yapan bir pilot da değil. Ancak zamanla öğrenip en iyi olmayı bilen bir pilot. Bazı pistlerde rakipsiz olabilen bir pilot... Takım için savaşan ve takım için başka pilotlara yardımcı olmayı bilen bir pilot. En önemlisi de 2008 yılında takımın onca hatasına rağmen şampiyonluğu son anda kaybetmiş bir pilot. O yüzden Ferrari'nin 2 yıl daha devam etmek istemesi doğal.

Robert Kubica - Kanada 2010

Ancak Kubica da çok iyi bir pilot ve bana göre normal şartlar altında Ferrari için daha mantıklı bir tercih. Bu yüzden Kubica ihtimali yerine Massa'nın 2012 yılına kadar takımda kalması Kubica'nın sözleşmesiyle ya da tercihleriyle ilgili bir problemdir. Bu sebebin ya da sebeplerin ne olduğunu bilmiyoruz, zamanla ortaya çıkacaktır. Bu durumun varlığını bilen takım Massa'nın durumunu da motivasyonunu düşünerek ve takıma katkısının olmasının çok kritik olmasından hareketle hemen açıklamayı seçti. Raikkonen'de de aynı şey yapılmıştı. Biliyorlar ki moralsiz bir Massa'dan birşeyler bekleyemezler, hele de eski rakibi Alonso onu rahatça geçerken...

Kubica gelecek sene için Renault ile yine 1 yıllık sözleşme yapacak bana göre. Ya da 1+1 yıllık ve şartlı bir sözleşme. Ve Ferrari de durumu gözetim altında tutmaya devam edecek. Massa'nın ciddi sorunlar yaşaması durumunda Kubica kartı oynanabilir. Formula 1'deki kariyerinden önce İtalya'da yarışan ve yaşayan, İtalyanca bilen Kubica'nın takım için ne kadar biçilmiş kaftan olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Neden sözleşme 2012 sonuna kadar yapıldı?

Massa'nın sözleşmesindeki bir diğer önemli husus sözleşmenin 2012 sonuna kadar yapılması. Eğer Scuderia Massa'yı kariyerinin sonuna kadar tutmayı istese sözleşmesini 2015'e kadar yapabilirdi. Ancak bunu yapmadı. Takımın Alonso sonrası dönem için 2 sağlam ve genç pilota ihtiyacı var. Bunu da en iyilerle kapatmayı amaçlıyorlar. Eminim ki Ferrari Hamilton opsiyonunu bile göz önünde tutuyor. Lewis'in sözleşmesi 2012 sonunda bitiyor. Bir diğer süper pilot Vettel'in sözleşmesi 2011 sonunda bitiyor ve 2012 için de opsiyonlu sözleşmesi var. Bu iki pilota ek olarak Kubica'nın da Scuderia'nın izleme listesinde olduğunu düşünüyorum. Ve bu 3 pilottan en az 2'si Ferrari'nin gelecek planlarında yatıyor bana göre.

Bütün bunlar sonucunda 2011 ve özellikle 2012'de sezonu dedikoduların domine edeceği neredeyse kesin gibi...