15 Eylül 2013 Pazar

Raikkonen-Alonso ve Ferrari: Şimdi ne olacak?

Haziran ayında Kimi Raikkonen Red Bull’a mı gitsem Lotus’a mı gitsem kararsızlığını yaşarken gazeteler ve internet siteleri de bu söylentilerle çalkalanıyordu.  O günlerde Ferrari’nin adı bile yoktu ortada. Kimi Raikkonen “vereceğim karar insanlara garip ya da komik gelebilir ama ben bildiğimi yapacağım” dediğinde Twitter’dan “Raikkonen böyle dediğine göre yoksa Ferrari’ye mi gidiyor” diyerek hiç olmayacak bir ihtimali dillendirmiştim. Bunu söylerken de söylediğime kendim de inanmamıştım. Çok değil iki hafta sonra konu ilk defa internet sitelerine düştü, konuşuldu konuşuldu ve 2 ay boyunca gündemin ilk maddesi oldu. Nihayet geçtiğimiz hafta Raikkonen Ferrari’ye 2 yıllık imzayı attı ve 2009’da kovulduğu takıma tekrar geri döndü.
Bu konuyla ilgili merak edilen o kadar çok şey var ki, ben de okurlardan gelen sorulara kendimce cevap vererek bakış açısı sunmak istedim.

Ferrari’de 1.pilot uygulaması devam edecek mi? Yarışmalarına izin mi verilir? (Hikmet Meryumoğlu-Hasan Harun Karaduman)

Aslında Schumacher dönemi bittiğinden beri Ferrari’de 1.pilot uygulaması yoktu. Schumacher’in ayrıldığı son sezonda Massa’nın gözle görülür derecede başarılı performansı takımın Raikkonen’in gelişiyle birlikte 1.pilot uygulamasının sona erdiğine ve iki pilotun eşit sayılacağını belirtmesine neden olmuştu. Nitekim, Massa 2007 sezonunun ilk yarısında Raikkonen’den daha hızlı olmuştu. Fransa GP’sinden itibaren Kimi Raikkonen öne geçmiş ve Massa’nın şampiyonluk şansı matematiksel olarak bitene kadar da eşit değerlendirme devam etmişti. 2008’de bunun tam tersi oldu ama yine Kimi’nin şansı bitene kadar birinci pilot belirlenmedi. 2010 sezonuna Massa ve Alonso eşit başladı ancak gerek Alonso’nun bencilliği ve hırsı (Çin GP’de Massa’yı ittirerek pite ilk girişini hatırlayın) gerek hızı, gerekse takıma liderlik etmesi beklenenden çok daha önce, iki pilot arasındaki puan farkı henüz 40’lardayken birinci pilot sayılmasına neden oldu. Sonrasında Massa Alonso’yu hiç zorlayamadı ve Alonso doğal birinci pilot muamelesi gördü. Ancak yine de takım hiç açıkça birinci pilot Alonso’dur demedi.

Durum böyleyken Raikkonen gibi şampiyon ve çok hızlı bir pilotun gelişi sonrası Ferrari takımının birinci pilot belirlemesi pek akla sığmaz. Pilotlardan biri diğerini net şekilde sürekli geri bırakmadıkça birinci pilot belirlenmeyecektir.

İstanbulpark’taki Vettel-Webber kazası gibi bir durum olursa takım kimi destekler? (Talha Ömer Gol)

Öncelikle bu tarz bir kazayı Raikkonen ve Alonso’dan beklemiyorum, zira her ikisi de savunma ve atak meselesini çok usta şekilde yapıyor. Bu iki pilottan birinin karıştığı bu tarz bir kazayı en azından 5-6 yıldır izlemedik. Diyelim ki oldu. Ne olacak? Tabii ki hangi pilotun haksız olduğuna bakılıp sonradan bir açıklama yapılacaktır. Eğer ben takım başkanı olsaydım pilotlardan birisi haksız olsa bile bunu basın önünde açıklamazdım ve kapalı kapılar ardında çözerdim. Aksi pilotların küsmesine yol açabilir. Ferrari’den Red Bull tarzı bir suçluyu koruma davranışı beklemiyorum açıkçası. Kısacası, pilotlardan birisi kayırılmaz bana göre.

Raikkonen 2.pilot olmayı kaldırabilecek mi? Alonso’ya destek olmayı kabul mu edecek? (Onur Baran Ökten)

Raikkonen ikinci pilot olmayacağı için bu soru aslında olmayacak bir konuya işaret ediyor. Transfer yapılırken yüklenen anlam bir süper takım oluşturmaktı. Ancak, eğer Alonso açık şekilde hızlı olursa ve Kimi ikinci pilot durumuna düşerse motivasyonunun çok azalacağı kesin. Bunu 2008 sezonu ve 2009’un ilk yarısındaki davranış tarzından çıkarabiliriz.

Raikkonen ralli tecrübesiyle Alonso’dan daha iyi bir pilot oldu bana göre. Alonso 2.pilot olmayı kaldırır mı? (Dinçer Yılmaz)

Bir önceki sorunun tam tersi bir soru. Raikkonen’in ilk F1 dönemine göre daha iyi bir pilot olduğunda herkes hemfikir. Ralli mutlaka ona bir şeyler katmıştır. Ancak, Alonso’yu geri planda bırakacak bir performans seviyesi beklemiyorum açıkçası. Performansları çok yakın olacaktır.Diyelim ki Kimi Alonso’nun önünde olmaya başladı, Alonso’dan Kimi’de olduğu gibi motivasyon düşüklüğü beklemiyorum, sonuna kadar savaşacaktır. Eğer takım kaynaklarını Kimi’ye yoğunlaştırırsa da bu Alonso’nun takımdan ayrılmasına giden yolu açar.

Ferrari bu iki pilotu yönetebilecek mi? Nasıl bir yönetim şekli belirlemeli? (Gökhan Eroğlu-Berker Yıldırım-Efkan Sefa Bekar)

Bu konuya Ferrari olarak bakmadan önce şunu belirtelim: Formula 1, Senna-Prost ikilisinden beri en zor pilot ikilisini görecek gelecek yıl. Hamilton ve Button da şampiyondu ama Raikkonen-Alonso gibi zıt bir bileşim değildi. Onlar uzun süre ılımlı şekilde devam da ettiler, Türkiye 2010’u hatırlayın, dişe diş bir mücadeleden sonra podyumda şakalaştılar da. Bu açıdan, Ferrari’nin çok zor bir işe talip olduğunu belirtmeliyiz.
Ferrari bu iki pilotu yönetebilecek mi? Son yıllarda gördüğümüz Ferrari pek yönetebilecek gibi durmuyor açıkçası. Bir pilotu yüceltip diğerini de ona destek olmaya mecbur ederek küstürmeye alışmış bir yönetimden böyle zor bir görevi beklemek pek makul değil.

Nasıl bir yönetim şekli belirlemeli? Öncelikle Domenicali ile birlikte Luca di Montezemolo’nun eskiye göre çok daha fazla takımla içli dışlı olması gerekecek. Onun liderliği özellikle Alonso’dan gelebilecek rahatsızlıkları önleyecektir.  

İkincisi, pist üstündeki uygulamaların kuralları net şekilde belirlenmeli. Sıralamalarda piste ilk kim çıkacak, yarışta pite hangi sırayla gelinecek, pist üstünde atak yapmak durum ne olursa olsun serbest olacak mı, simülatör ve test seanslarına hangi oranlarda katılım yapılacak gibi tüm konular konuşulmalı ve pilotların onayı alınmalı. Red Bull’un meşhur “Multi 21” konusunun Ferrari’de de tekrarlanmaması için pilotlar net şekilde uyarılmalı ve bilgilendirilmeli.

Üçüncüsü, pilotlar karakter özellikleri göz önüne alınarak değerlendirilmeli. Fabrikada yatan bir Alonso’yu bu tarz şeylerden pek hazzetmeyen Raikkonen ile bir tutmamak gerekiyor. Asgari şartlara uyan bir Raikkonen’den aşırı isteklerde bulunulmamalı.

Dördüncüsü de pilotlara kendi bacaklarından asılacakları bildirilmeli. Yani, doğru ayarları bulmak için garajda uyuyan Alonso’nun ayarlarını seanstan 15 dk önce piste gelen Raikkonen’e vermek Alonso’yu sadece mutsuz etmeye yarar. Bu da göz önünde bulundurulmalı.

Ferrari zor bir göreve talip oldu, ne demişler, kendi düşen ağlamaz, ya da gülü seven dikenine katlanır!

Malezya’daki olayın benzeri Ferrari’de olur mu? (Tahsin Armutçu)

Açıkçası ne Kimi’den ne de Alonso’dan yerine razı olup atak yapmamasını istemek kolay kolay istenemez. İki pilot da diğerinden hızlı olduğunu herkese göstermek isteyecektir. Bu tarz bir talep olsa bile bu sezonun ilk bölümlerinde belki istenebilir, ancak sezon ilerledikçe ikisi de bu karara uymaz. Yani teorik olarak Malezya’daki olay tekrarlanabilir, ancak Ferrari takım dengesi bozulmasın diye onlardan bunu istemez bile muhtemelen.

Ferrari bu transferi yaparken Takımlar Şampiyonluğunu mu amaçladı yoksa Pilotlar Şampiyonluğu mu ? (Erol Pazarbaşı)

Transfer yapılırken her iki şampiyonluk da amaçlandı. Takımlar Şampiyonasını Ferrari en son 2008’de kazandı ve o tarihten sonra da puan anlamında kazanmaya yaklaşamadı. Bilindiği gibi F1 gelirleri Takımlar Şampiyonası sıralamasına göre dağıtılıyor ve bu şampiyonada birinci olursanız aldığınız fazladan gelir Raikkonen’in bir yıllık ücretinden çok daha fazla. Üzerine sponsorluk ve reklam gelirlerini de eklerseniz sadece bu amaçla bile Raikkonen’i almaya değer.

Sürücüler Şampiyonası için de güçlü bir ikinci pilot şampiyon adayının rakiplerinden daha fazla puan çalması anlamına geliyor. Kabul edelim ki Felipe Massa Alonso’ya bu anlamda neredeyse hiç destek veremedi. Seneye Alonso ya da Raikkonen, hangisi şampiyonaya daha yakın olursa, bunda takım arkadaşının rakiplerden çalacağı puanlar çok etkili olacaktır. Ferrari mutlaka bunu hesaba katmıştır.

Raikkonen için kovulduğu takıma gitmek ne kadar doğru? (Ahmet Coşkun)

Raikkonen kovulmasına rağmen Ferrari’den ayrıldıktan sonra hiç bir kötü söz söylemedi. Yalnız aksine, Mclaren’den kovulmamasına rağmen oradayken mutsuz olduğunu ve dönmek istemediğini birkaç sefer açıkladı. Yani aslında, Ferrari’deki ortamı seviyordu ve orayla duygusal bir bağı sürekli vardı. Dönmesi de çok abes karşılanmamalı.

İşin bir de başarı ve para yönü var. Ferrari gerek tarihi ve taraftar desteği, gerekse sponsor desteğiyle pilotlarına çok uzun yıllardır her zaman en yüksek ücreti veren takım oldu. Schumacher döneminden beri Ferrari pilotları F1’in her zaman en fazla kazanan pilotları oldular. Ayrıca, Ferrari pilotu olduğunuzda birkaç istisna sezon hariç şampiyonluğa aday bir aracınızın olduğuna emin olabiliyorsunuz. Bu kadar sebebi bir arada gören Raikkonen de tercihini bu yönde yaptı.

Ferrari’nin Raikkonen kararı Alonso’nun sözlerinden mi etkilendi, yoksa başka neden mi var? Alonso’nun ayrılma ihtimali mi buna sebep oldu? (Onur Ömer Öztürk-Harun Bodur)

Aslında tam olarak bu sonuca Alonso neden oldu diyebiliriz. Tabii ki bizler takım içerisinde değiliz, ne gelişmeler oldu bilemeyiz. Sadece ipuçlarını yorumlayıp bir şeyler söyleyebiliriz. Olayları ve sözleri bir araya getirdiğimde şahsen takımın Raikkonen’i ciddi şekilde düşünmezken birden o noktaya kaydığı yorumunu yapabilirim. Neden mi?

1.Ferrari Alonso’yu rahatsız edecek ihtimalleri hiç değerlendirmiyordu. Bu yüzden de henüz bizler Raikkonen adını duymazken Hulkenberg ve Di Resta isimlerini duymuştuk. Bu pilotlar genç ve hızlı pilotlar, şu aşamada Alonso’nun arkasında ikinci pilot olmaya da evet diyebilecek isimlerdi.

2.Hulkenberg ile imzalar dahi atılıp ön sözleşme imzalanmış. Macaristan GP hafta sonunda anlaşma tamamlanmış ve Hulkenberg kesin olmasa da takıma katıldığını düşünmüş.

Ancak, Avrupa sezonu ortalarından itibaren Alonso’nun artan mutsuzluğu ve takımı açık ve kapalı eleştirmesi ve son olarak Macaristan GP’de bu mutsuzluğun herkes tarafından duyulması Ferrari’yı derin bir endişeye sevk etmiş göründüğü kadarıyla. Üstüne menajerinin Red Bull ile görüşmesi herkesi mutlaka strese sokmuştur. Ferrari gibi bir takım tamamen kapalı kutu olan 2014 sezonunda bir şampiyon pilot olmadan yarışırsa çok kötü sonuçlara maruz kalabilir. Bu yüzden de hemen B planı devreye sokuldu, her ihtimale karşı Raikkonen transfer edildi. Yani aslında Alonso eski Alonso olsa muhtemelen Hulkenberg Ferrari pilotu olacaktı.

Ferrari’nin Hulkenberg ile değil de Kimi ile anlaşması gençlere verilen önem açısından nasıl değerlendirilmeli? Kimi’yi alarak eldekileri kaçırır mı? (Onur Ömer Öztürk)

Gridin tüm tüm büyük takımları genç ve tecrübesiz pilotlara şans vermişken Ferrari bu riski hiç almıyor. Bakıldığında Mclaren Hamilton’u 22  yasındayken ve F1 tecrübesi sıfırken kokpite oturttu. Mercedes Rosberg’e, Red Bull Vettel’e 2009’da ve Ricciardo’ya 2014’de, Lotus Grosjean’a çok gençken iki defa şans verdi. Ferrari bunu hiç yapmıyor. Tabii ki bunun en önemli sebebi camianın büyüklüğü. Takımın İtalyan mantığıyla yönetilmesi, taraftarların sabırsızlığı ve aşırı baskının genç pilotlar üzerinde olumsuz etki yapma ihtimali genç pilotların erkenden alınmamasına neden oluyor.

Hulkenberg aslında yeterli seviyede tecrübe biriktirdi ve bu baskıyı kaldırabilecek bir yapıda. Zaten bu yüzden de onunla sözleşme imzalandı. Ama Alonso’nun ayrılma ihtimali tüm bu planları bozdu ve takım mecburen garantili bir isme yöneldi.

Hulkenberg ve Bianchi sıraları gelince kokpite oturacaklardır. Hiçbir pilot Ferrari’den yaklaşık bir cevap duymadan başka plan yapmaz. Yani Ferrari pilot adaylarını elinden kaçırmaz. İstisnalar hariç istediği pilotu istediği zaman koltuğuna oturtabilir. Kırmızının cazibesi…

Alonso Raikkonen alınırken “bazı maddeler” imzalatmıştır diye düşünüyorum. Ne dersiniz? (Turul Kalafat)

Sanmıyorum. Raikkonen alınırken Alonso’ya sorulmamıştır bile. Diğer sorularda da vurguladığım gibi, Alonso takımı kamuoyu önünde eleştirmesinin ardından birinci pilotluk tahtının bazı avantajlarını yitirdi. Ona en fazla “eşit muamele” sözü verilmiştir ve açıklamalardaki “Alonso harika bir pilot, süper bir lider” vs vs gibi övgülerle yetinilmiştir.

Raikkonen transferinde James Allison’ın rolü ne kadar? (Zuhal Ören)

Ferrari Raikkonen’i 2009 yılında takımdan gönderdiğinde üç temel sebep bulmuştu. Birincisi, Raikkonen’in teknik konulardaki desteğinin yetersiz olması. İkincisi, sponsor aktivitelerine katılmayı istememesi. Üçüncüsü de takıma liderlik yapmaması.

James Allison Kimi ile iki yıldır çalıştığından takıma teknik konulardaki katkısının son durumunu öğrenmek için Allison’a bu sorular sorulmuştur. Anladığımız kadarıyla o da Kimi’nin geliştiğini ve çok başarılı geri bildirimler verdiğini söylemiş. Bu da takımın olumlu karar vermesinde etkili olmuş.

Bir noktayı hatırlatmalıyım, Lotus’ta Grosjean’ın geri bildirimi yetersiz olduğundan Kimi mecburen bu rolü üstlenmiştir. Kimi’nin Alonso ve De la Rosa varken Lotus’taki kadar teknik destek konusuna gireceğini düşünmüyorum.

James Allison’ın takıma katılması Kimi’ye avantaj kazandırır mı? (Ahmet Coşkun-Zuhal Ören)

Kazandırır ama ekstra avantaj değil. Aynı avantaja Alonso da sahip olacağı için sonuç eşit olacaktır. Kimi James Allison ile son 2 senedir çalışıyor, Alonso Renault kariyeri boyunca (2005-2006-2008-2009) Allison ile çalıştı ve onunla iki şampiyonluk kazandı.  Yani durumları eşit, Allison ikisi için de avantaj.

Raikkonen 2008’de Massa’ya yardım etmişti. Yine aynı durum olursa Raikkonen Alonso’ya yardım eder mi? (Ahmet Coşkun) Sezonun son yarısı olsa ve Raikkonen şampiyonluğa gitse, amaçsız olan Alonso ona yol verir mi? (Mustafa Erkan)

İki soru birbirinin tersi. İkisine de cevabım evet. Ferrari eşit muamele konusunu hakkıyla uygularsa ve pilotlardan biri diğerini açık şekilde mağlup edip şampiyonluğa koşarsa diğeri şampiyonluk şansı kalmayınca takım arkadaşına yardım eder. Alonso da Raikkonen de bu olgunluğa sahip pilotlar.

Raikkonen Massa’ya pek üstünlük kuramamıştı, Alonso ise Massa’yı net olarak sildi. Teorik olarak Alonso
Raikkonen’den hızlı olmalı değil mi? Raikkonen’de ne değişti? (İsmet Hacıbeyli)

Teorik olarak evet, yani kağıt üstünde bu doğru olmalı ancak Formula 1 gibi hızlı değişen bir sporda böyle bir teorem kuramayız. Araçlar değişti, lastikler değişti, pilotlar değişti, kurallar değişti, bunun gibi daha onlarca değişken var. Ben şunu iddia ediyorum, Alonso 2008’de Ferrari’de Massa’yla yarışsa şu son 3 yılda yaptığı dominasyonu yapamazdı. Birbirlerine çok yakın bir yerde bitirirlerdi, hatta Massa önde bile bitirebilirdi. O sene Massa araca ve lastiklere çok iyi uyum sağlamıştı, lastiklerini çok hızlı bir şekilde ısıtabiliyor ve yarışta da Vettel’in yaptığı gibi üstünlüğünü koruyabiliyordu. Ama istikrar konusunda yine aynıydı hemen hemen. Yağmurda yine problem yaşıyordu (Silverstone’da o sene 5 spin atmıştı hatırlayın), yarışta geriye düşünce fazla pozisyon kazanamıyordu.

Kimi o sene üst üste gelen problemler nedeniyle (Fransa’da arızalanan egzoz, Kanada’da Lewis’in pit yolunda çarpması, Spa’daki Lewis çekişmesi ve galibiyeti kaçırması…) motivasyon kaybetmişti. O yıllardan bu yıla birçok farklı seride araç kullandı, onlar da Kimi’ye bir şeyler ekledi. Yaşı ilerledi, olgunlaştı. 2 yıldır F1’in puan toplama anlamında en istikrarlı pilotu oldu. Yarışçı ruhundan hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. Kısacası Raikkonen Alonso’nun kolayca yiyebileceği bir lokma değil. Sorudaki karşılaştırma geçerli değil.

Ferrari Kimi’nin son durağı mı olur? (Fulya Güray)

Büyük ihtimalle evet. Eğer herhangi bir nedenle Raikkonen takımı basın önünde küçük düşürücü şeyler söylemezse ve bu yüzden takım göndermezse (ki bunu zaten beklemiyorum) Raikkonen 2 yıl sonunda Ferrari’den emekli olacaktır.

Raikkonen ve Alonso ikilisi ne kadar süre takım arkadaşı olarak kalır? (Abdullah Top)

Çok zor bir soru. Bu sorunun cevabı tamamen Alonso’ya bağlı. Eğer Alonso Raikkonen’in gerisinde kalmaz ve onu Massa’yı geçtiği kadar olmasa da en azından gözle görülür derecede geçmeyi başarırsa iki pilot Raikkonen emekli oluncaya kadar birlikte yarışırlar. Eğer Raikkonen Alonso’yu geçmeye başlarsa, iki pilot eşit sonuçlar alırlarsa ve rakip takımlardan başka bir pilot bu yüzden farkı açmaya başlarsa Alonso gelecek sezon sonunda ayrılıp gidebilir.Alonso için bu durumda Mclaren ihtimali göz ardı edilmemeli.

Alonso-Hamilton çekişmesinin benzeri Raikkonen-Alonso arasında olur mu? (Fulya Güray)

Çekişme mutlaka olacaktır, kimse huzurlu bir Ferrari beklemesin. Ama 2007’de yaşanan Alonso-Hamilton rekabetinin olacağını hiç düşünmüyorum. Burada denge unsuru Raikkonen olacaktır. Kimi Raikkonen hiçbir takım arkadaşından şikayet etmemişti, kimseyle de kariyerinde didişmedi. Bu yüzden işine odaklanacaktır. Raikkonen Alonso’yu kışkırtmayacağı için de 2007’deki gibi bir kavga ortamı olmaz. Hatırlarsanız 2007’de sadece Alonso ve Hamilton değil, garajın iki tarafındaki mühendisler de bölünmüştü.
2007’de Mclaren de süreci çok kötü yönettiğinden mesele çok kötüleşmişti. Ferrari’de bu seviyeye gelinmeyecektir.

Raikkonen’in gelmesi Alonso’yu nasıl etkiler? (Efkan Sefa Bekar) Hangi pilotun üstünlük kuracağını düşünüyorsunuz ve neden? (Elchin Zodorov-Hikmet Meryumoğlu)

Bu iki soruyu birlikte cevaplamayı tercih ettim, çünkü aynı konuları işleyeceğim. Gelen sorularda da en çok merak edilen cevap bu soruya ait. Birlikte tüm değişkenleri değerlendirip bir sonuca varalım.

Raikkonen’in gelişi Alonso’yu nasıl etkiler? Psikolojik olarak pek de iyi etkilemeyeceği kesin. Alonso’nun rekabetçi takımlardaki kariyerine bakalım. Renault kariyerinde 2003 ve 2004’de Trulli, 2005 ve 2006’da Fişichella,  Mclaren’de Hamilton, tekrar Renault’da 2008’de Nelson Piquet Jr, 2009’da Piquet Jr ve Grosjean ile yarıştı. Ferrari’de de 3 sene boyunca Massa ile yarıştı. Bu takım arkadaşlarından onu en çok zorlayanı Hamilton oldu, onunla da tarihi bir kavga yaşadı. Fisichella 2006’da onu zorladı biraz, o zaman kamuoyu önünde ağlayıp sızladı takım beni desteklemiyor diye. Massa 2010’da biraz zorladı, orada da meşhur pit yolu kavgası ve Almanya’daki “bu çok saçma, Felipe benden daha yavaş” olayı yaşandı. Yani kısacası Alonso’ya hızlı takım arkadaşı yaramıyor. Kavga ve mutsuzluk neredeyse kesin oluyor bu durumda. Alonso karakter olarak aynı zamanda çok inatçı. Hızlı bir takım arkadaşı onu motive de ediyor, çünkü hiç pes etmiyor. Raikkonen’in gelişiyle birlikte Massa’dan hızlı bir takım arkadaşı ona daha hızlı bir referans noktası verecek  ve o da biraz daha fazla zorlayacaktır.

Hangi pilotun üstünlük kuracağı meselesine gelince… Öncelikle iki pilottan birinin diğerini devamlı mağlup edeceği gibi bir dünyayı aklınıza bile getirmeyin. Hele de iki pilot da sıralama/yarış dengesinde bu kadar benzerken... Alonso da Raikkonen de sıralamada Vettel ya da Hamilton gibi ekstra yetenekli değil. Yalnız ikisi de yarışta istisnai derecede hızlı. İki pilot da böyle benzerken farkı pistlere gösterdikleri uyum belirleyecek. Alonso’nun Barcelona, Monako, Singapur gibi pistlerde, Raikkonen’in Malezya, Spa, Macaristan gibi pistlerde doğal olarak çok hızlı olduğunu biliyoruz. Bazı pistlerde Alonso öne çıkacak, bazılarında da Raikkonen öne çıkacak. Takım arkadaşı öndeyken ona en çok yaklaşan pilot da puan sıralamasında daha üstte olacak.

Alonso’nun farkını çıkaracak konular da toplam sezon sonucunu etkileyecek. Raikkonen’in simülatör çalışmalarını sevmediği herkesin malumu. Hatta Red Bull’un Raikkonen’i transfer etmeme kararında simülatör saatlerindeki anlaşmazlıklarının önemli bir etken olduğu konuşuluyor. Üstüne yarış hafta sonlarında seans bitince pist kapanana kadar mühendislerle toplantılar yapılması önemli bir konu. Raikkonen seans biter bitmez pistten ayrılmaya meyilli bir pilot. Alonso araçta olan biten herşeyi merak edip öğrenmeye çalışırken Raikkonen bunlarla ilgilenmiyor. Tüm bu meseleler Alonso’nun Raikkonen’i sene içinde bir adım geride bırakmasını sağlayabilir. Tabii bir de takımla bütünleşen bir Alonso’yu takımın lider görme ihtimali meselesi var.

Sene içinde iki pilottan herhangi biri diğerini domine etmeye başladığında geçmiş tecrübelere bakarak Alonso’nun savaşa devam edeceğini, Raikkonen’in ise fazla zorlamayacağını tahmin edebiliriz. Bu da Fin pilot adına iyi bir gösterge değil.

Bütün bu göstergelerden yola çıkarak Alonso’nun Raikkonen’in önünde olmasının aksi ihtimalden daha fazla olduğunu düşünüyorum. İspanyol pilot yeteneğini çalışkanlığıyla birleştirecek, hırsı ve motivasyonuyla da düşüş anlarından geri dönmeyi bilecektir. Dahası, süper hızlı takım arkadaşı rakiplerden puan çalarak onun işini bile kolaylaştırabilir.

Raikkonen ise doğuştan sahip olduğu yeteneğini pist üstü hiza çevirmeye ve tüm olumsuz ihtimalleri ortadan kaldırmaya çalışacak. Asla kolay lokma olmayacak, belki de beklentilerin tersine Alonso’yu mağlup edecek.


Sonuç olarak eğer pilotlardan birisi teknik olarak problem yaşamazsa (mesela lastiklere uyumsuzluk gibi..) birbirine çok yakın performanslar bekliyorum, ancak toplamda Alonso’nun bir adım önde olacağını tahmin ediyorum.