2013 sürücü koltuklarının artık büyük çoğunluğunun
açıklandığı şu günlerde Formula 1’de koltuk bulmanın tamamen takımın maddi
durumuna odaklandığını üzüntüyle görüyoruz. Takımlar üç gruba bölünmüş durumda:
1.Maddi durumu iyi ve pilotlarını sportif başarı için
seçenler.2.Maddi durumu ortada ve pilotlarını önce hayatta kalmak için, sonra da yeteneği için seçenler.
3.Maddi durumu kritik ve pilotlarını hayatını sürdürmek için seçenler.
Birinci grubu Red Bull, Ferrarı, Mclaren, Mercedes, Lotus ve
Red Bull’un uydusu Toro Rosso takımları oluşturuyor. Bu takımlar maddi problemleri olmadığından
pilotlarını araçlarını geliştirebilecek, kötü bir araç da olsa potansiyelini
ortaya çıkarabilecek, geleceği olan ve sponsor çekebilecek nitelikte
pilotlardan oluşturuyor. Bu grubun en zayıf halkası Lotus, ancak onlar da iki
pilotuna maaş ödeyebiliyor ve Grosjean’a dahi sabredebiliyor.
İkinci grubu Sauber, Williams ve Force India oluşturuyor. Bu
takımlar maddi anlamda fazla parlak olmasalar da araç geliştirme konusunda
kendi kendine yetebilen, geliştirme bütçeleri fena olmayan, rüzgar tüneline
sahip takımlar, yani temelleri güçlü olduğu için pilot seçerken sponsor
getirebilecek isimler seçerken bir yandan da yetenek arama lüksüne sahipler.
Zira, bu takımlar puan alabiliyor ve bir sonraki sene ödeneğinin daha fazla
olması için puan toplama konusunda da hassas olmaları gerekiyor. Daha iyi pilotlarla karşılarına fırsat
çıktığında podyum ya da ilk 5 mücadelesi yapmaları önemli. Bu yıl Williams’ın
yarış kazandığını, Sauber’in 4 defa podyuma çıktığını düşünürsek durum daha net
anlaşılabilir. Bu grupta Maldonado getirdiği multi milyonlarla Williams’i,
Perez de kazandırdığı Telmex ile Sauber’i ihya ettiler. Sportif başarılarıyla
da takımlarının yüzünü güldürdüler.
Üçüncü grup tahmin edilebileceği gibi Caterham, Marussia ve
HRT’den oluşuyor. Bu takımlar çok sınırlı bütçeleriyle pilotların ödeyeceği
ücretlerle ve getireceği sponsorlarla ayakta durabiliyor. En kötü durumda olan
HRT tamamen sponsorlara muhtaçken Marussia ve Caterham bu yıla kadar en azından
bir tecrübeli pilotla gelişim yarışı içindeydi. Caterham Kovalainen’le,
Marussia da Glock’la tecrübe açığını kapatırken diğer pilotları Petrov ve Pic
ile maddi açıdan güç toplamaya çalışıyordu. Marussia aynı şekilde seneye devam
edebilecek, zira kuruluşundan beri ilk defa 10.sırayı elde ederek en az 13
milyon $’lik ödeneğe kavuştu ve Glock’un ödemesi için eli rahatladı. Fakat,
Caterham iki yıldır aldığı 10.’lük ödeneğini kaybetme problemiyle karşı karşıya
kalınca Kovalainen’le yollarını ayıracak gibi görünüyor.
Formula 1’de pilotun yarışması için sponsor bulmak yeni bir
durum değil, belki sporun ilk günlerinden beri varolan bir olgu. Bunu büyük
pilotların anlattığı anılardan öğreniyoruz. Örneğin sporun istatistiksel olarak
en başarılı ismi Michael Schumacher para ödeyerek ve yerine geçtiği pilotun
şans eseri yarışamamasıyla spora katıldı ve tek şansını iyi kullanıp spora
tutundu. Yalnız, günümüzün zorlu ekonomik koşulları takımların yetenek ve tecrübeden
ziyade sponsor getirisine odaklanmalarına neden oldu ve bu sporun geleceği
açısından olumsuz bir durum. Kovalainen, Kobayashi, Bruno Senna, Vitaly Petrov
gibi görece tecrübeli isimler seneye yerlerini sırasıyla Van der Garde,
Gutierrez, Bottas ve Pic’e bırakacak gibi görünüyorlar. Tabii buradan durumlarına üzüldüğüm sonucu çıkarılmasın zira üzüldüğüm sadece Kovalainen. Kovalainen’in Renault ve Mclaren kariyerlerinin üzerine koyduğu zorlu Caterham yıllarının sürüsünü geliştirdiğini ve daha iyi yerleri hakettiğini düşünüyorum. Kobayashi’ye üzülmüyorum, zira Sauber C31’in bu seneki potansiyelinin %50’sini bile kullanmadığını düşünüyorum. Petrov’u hız konusunda fena olmasa da istikrarsız buluyorum, Bruno Senna’yı ise –takipçilerim iyi bilir- hiç ama hiç başarılı bulmuyorum. Bruno Senna’ya asla sadece Senna demediğimi yine takıpçilerim biliyor sanırım, sadece o soyadla adlandırılmayı hak etmiyor bana göre. Diğer yandan Valtteri Bottas ve Gutierrez’İ merakla bekliyorum ve ikisine de güveniyorum, ikisinin de en geç 4-5 seneye şampiyonluk yarışı içinde olacaklarını düşünüyorum.
Özet olarak yetenek sporu olan Formula 1’in ekonomik
kaygılarla maddileşmesi üzücü, umarım ya takımlar biraz daha zenginleşirler, ya
da bu durumdaki takımlar yerini daha zengin sahiplere bırakır. Aksi takdirde
gridde şu anda 6 şampiyon varken gelecekte 1-2 şampiyon ve orta yetenekte
pilotlarla spor hayatını devam ettirecek. Alonso, Button, Kimi ve Hamilton emekli
olduğunda Vettel’den başka kim kalıyor elimizde?