29 Mayıs 2010 Cumartesi

Istanbulpark'ta sıralama değerlendirmesi ve yarış tahmini

Red Bull'un sıralamalarda 7'de 7 ile kendi dalında rekora gittiği diğer takımların moralini bozmaya devam ettiği İstanbul'da sezonun en ilginç yarışlarından birini yaşamaya hazırlanıyoruz. Neden ilginç olacağını analizde yeri geldikçe anlatacağım. Yarın için tahminlerimi pilot pilot yazarken bugünün de analizini vereceğim.

Mark Webber ile başlamak lazım. Son 2 yarışın hem galibi hem de pole pozisyon sahibi olan "geç keşfedilmiş" Avustralyalı pilot şu an için sezonu kasıp kavuruyor. Hafta sonu boyunca genel olarak Vettel'in gerisinde görünüyordu, hatta sıralamaların ilk 2 seansında da aynı şekilde geride kaldı. Son seansta da böyle olması bekleniyordu. Eğer Vettel hata yapmasaydı tabii ki... Webber sondan birinci zamanıyla pole pozisyonu alması beklenirken 1 tur daha attı ve zamanını geliştirdi. Limitlerini zorladığı açıkça belliydi. Hak ederek pole pozisyonu aldı. Yarın ne yapar? Açıkçası Webber'i Massa'nın İstanbul galibiyeti zamanlarında olduğu kadar rahat bir galip olarak görmüyorum. İlk turu (bakın ilk virajı demiyorum) önde kapatırsa yarışı kazanacaktır. Ancak öncelikle ilk virajı, sonra 8.virajı, sonra da arka düzlüğü önde kapatması gerekecek. Herhangi bir hatasında Hamilton affetmeyecektir...

Vettel'in İstanbul'da alacağı bir galibiyete şiddetle ihtiyacı var. Yeni şasisi Randy Mandy ile antrenman ve ilk 2 sıralama seansında formda gözüktü. Perşembe-Cuma ve Cumartesi günü padokta da oldukça neşeliydi. Yalnız son zaman turunda 3 virajda birden hata yapınca pole pozisyonu ve büyük bir avantajı kaybetti. Yarın için tek pozitif taraf temiz taraftan kalkacak olması. Büyük bir sürpriz olmazsa yarın 2.liği zorlamalı, ve puan toplamaya devam etmeli, zira onun yarışları da gelecek...

Mclaren İstanbul'da Red Bull ile arayı oldukça kapatmış ve Ferrari'yi geride bırakmış görünüyor. Düzlük hızını halletmiş bir şekilde sezona başlayan ve sadece aerodinamik gelişim ve daha fazla downforce için gelişim yapan takım diğer öndeki takımlara göre daha şanslıydı. Çünkü Red Bull karşısında diğer takımlara (Ferrari, Mercedes, Renault...) karşı 1-0 öndeydi. Burada da bunu ispatladılar. S1 ve S3'de düzlükler nedeniyle çok hızlıyken S2'de 8.virajda yavaş kaldılar. S1 ve S3'de Red Bull'a karşı 0.1 saniye hızlı sadece, ancak Red Bull S2'de 0.4 saniye hızlı. Hem de hata yapmanın kolay olduğu 8.virajda. Yani avantajı olan taraf Red Bull. Ancak geçiş için en uygun olan yer de uzun düzlüğün olduğu S3. Kısacası aslında yarın Mclaren'in tek şansı Lewis Hamilton'a güvenmek. Bu yıl henüz yarış kazanmayan İngiliz şampiyon pilot başarıya aç ve yarın sonuna kadar zorlayacaktır. İlk görevi ilk virajda Vettel'e geçilmemek ve Webber'in muhtemel bir gafletini kollamak. Startta tamamen direksiyonu sağa kıvırarak işini şansa bırakmamak isteyecek. İlk virajda geçemezse 8.virajda 0.3 saniyeden az fark yememeye çalışmalı ki uzun düzlükte daha fazla bir fark yapıp geçiş yapabilsin. Eğer burada da geçemezse çabuk ufalanan lastikler nedeniyle bir daha da geçiş yapma şansı bulamayacaktır. Hatta Vettel'e geçilme ihtimali doğabilir. Bu yüzden ölüm kalım savaşı verecek pozisyonunda. Lewis'in güçlü bir galibiyet şansı var bana göre. Sıralama sonrasında oldukça mutlu ve neşeli görünüyordu. Cuma günü padokta pek de keyifli değildi, bu yüzden yarışa moralli girecek diyebiliriz.

Hafta sonu genellikle Hamilton'ın gölgesinde kalan Button da gridin kirli tarafından kalkacağı için şanssız, ancak yumuşak stili nedeniyle de şanslı. İstanbulpark gerek pist sıcaklığı, gerek çok zorlayıcı 8.virajı gerekse de hızlı bir pist olduğundan lastiklerin zorlandığı pistlerden. Geçmişte lastik sorunu yaşayan birçok sürücü oldu. Button bu anlamda lastiklerini daha verimli kullanabilirse podyum şansı doğacak. Aksi takdirde Schumacher'in saldırısına ve geçişine maruz kalabilir.

Büyük patlama bekleyenleri her yarış ümitsizliğe iten Schumi burada da hatalarıyla dikkat çekti. Yarışıp da kazanamadığı tek pist İstanbulpark'ta geçmiş yıllarda pek de başarılı olamamıştı. Bugün sıralamanın son turunda yine geçmiş yıllarda hata yaptığı 8.virajda hatası nedeniyle pist dışına çıktı ve aracı pistte kaldı. Alman pilotun yarın müthiş işler yapacağını düşünmüyorum. İlk görevi Button'ı geçip istikrarlı turlar atarak öne yakın kalmak, en iyi yaptığı işlerden biri bu zaten. Bir diğer görevi de takım arkadaşına geçilmemek, en azından takım tarafından kabul sağlamak için...

Schumacher'in takım arkadaşı Rosberg uzun dingilli araçla geride kalacağı sanılırken bugünkü performansı ümit vericiydi. İlk iki seansta Schumi'nin önündeydi. Yarın kirli taraf dezavantajını sıra kaybetmeden nötr hale getirirse yarışta önlerde olacağını düşünüyorum. En azından Schumi'yi geçecek temposu var bana göre. Mercedes GP'nin güncellemelerinin çok işe yaradığını söylemeliyim. Takım Ferrari'yi yakalamış görünüyor, Mclaren'le de düşük bir fark var aralarında. Monaco'da yüksek downforce ihtiyacı nedeniyle fark çok net görünmüyordu, İstanbul'da hızları daha belirgindi.

Yıldız pilotları Kubica'yı düzenli olarak son seansa sokan Renault bugün iki pilotuyla da son seansa kaldı. Renault otomobili dengeli bir görünüm sergiledi bugün, sektör zamanları Red Bull ya da Mclaren gibi sektörler arası yüksek farklar göstermedi. Kubica'nın da az hata yapan soğukkanlı yapısıyla da yarın ön sıralara çıkacağını düşünüyorum. Petrov'un da hedefi puan almak olmalı yarın.

Türkiye'de hayal kırıklığı yaşayan Ferrari'nin işi çok zor görünüyor. Massa'yı geçeceği sanılan Alonso bir türlü zamanını geliştiremedi. Son denemesinde de hata yapınca son seansa kalamadı. Hataları sürekli konu edilen İspanyol pilotun üzerindeki baskı artacaktır. Daha önce bu yarışı 3 defa kazanan İstanbul uzmanı Massa önlerde kalamadığından yarın istikrarlı turlar atarak takıma maksimum puanı kazandırmak zorunda. Sert lastiği kullanmakta zorlanan Massa'nın yarın çok iyi gözükecğini düşünmüyorum, asıl hedefi bana göre Alonso'ya geçilmemek olmalı.

Gelelim Fernando Alonso'nun yarınki şansına ve stratejisine... İspanyol pilot takımın liderliğini tam olarak eline geçirecekken bugünkü gibi garip hatalarla bu şansını uzatıyor. Takımın desteğini almak için İstanbul uzmanı Massa'yı İstanbul'da bir Ferrari ile yenmesi önemli olacaktı onun için. İlk raundu kaybetti. Yarın bunu başarmak zorunda. Peki nasıl? Alonso'nun bana göre tek önemli kartı var elinde oynaması gereken. İlk 10'un dışında kaldığı için lastiğini seçebilme şansı... İlk 10 pilot ağır depoyla yumuşak lastiği kullanacak ve bu lastikler de gereğinden kısa sürede aşınacak. Daha sonra yarışın büyük kısmını sert lastiklerle geçirecekler. Oysa ki Alonso yarışa sert lastikle başlarsa ve ağır deponun dezavantajını sert lastiklerle geçirirse, bu nedenle pit stopunu yarışın sonlarına uzatırsa ve yarışın son bölümünde yumuşak lastiğe geçip hafif depoyla bu lastikleri kullanırsa önlere gidebilir ve en azından ilk 5'i ya da 6'yı hedefleyebilir. Tabii bu strateji için startta pozisyon kazanması ve istikrarlı tur zamanları çıkarması çok önemli. Bakalım yarın neler olacak? Hamilton'ın ve diğer sürücülerin Red Bull'dan alacakları her puan İspanyol pilot için çok önemli, şampiyonluktaki iddiasının devamı için...

Bugünün bir başka sürprizi ve benim için mutluluğu Kobayashi'nin son seansa kalması oldu. Sauber'in gelişmeye başladığını burada da görmüş olduk. Kobayashi yarın puan almak için elinden gelen herşeyi yapmak zorunda, tecrübeli takım arkadaşı De la Rosa'yı sıralamalarda geçmeyi başardı, yarın da bunu devam ettirmeli. Tabii takımının dayanıklılık sorunlarının izin vermesi kaydıyla. Sauber ölüm kalım savaşı verirken iyi sonuçlara şiddetle ihtiyaç duyuyor. Bugün twitter'da da yazdığım gibi, takım neredeyse bembeyaz sponsorsuz bir araçla yarışıyor. Takım elemanlarının t-shirtlerinde sadece Sauber ve Bridgestone logoları var, sponsor çekmek zorundalar, bunun için de televizyonda daha fazla yer almaları gerekiyor. Kimse yarış bitiremeyen bir araca logosunu koymaz..

Bugünün bir diğer önemli olayı Sutil ile Liuzzi arasındaki müthiş farktı. Hafta sonunun bahtsız adamı Sutil'i bile geçemeyen ve ilk seansta elenen Liuzzi için geri sayım başladı bana göre. İtalyan pilotun takımda kalma şansı çok azaldı. İyi görünen Paul di Resta bir iki Cuma antrenmanı sonrası takımda koltuk bulabilir. Force India düzlüklerde iyi olan bir takım. SRW adını verdikleri kendi F-kanal sistemleriyle yarın güçlü olacaklarını düşünüyorum. Sutil temiz taraftan kalkma şansını iyi değerlendirip startta pozisyon kazanırsa puan şansı var.

Toro Rosso'da Buemi uzun bir aradan sonra Alguersuari'yi geçmeyi başardı. Yalnız farkkı sadece S2'de yaptı, S1 ve S3'de aralarında fark yoktu. Eğer bu Alguersuari'nin hatasıyla olduysa yarın Buemi bunun aksini ispat etmek zorunda. Bir yarışta daha geçilirse takımın desteğini kaybedebilir. Red Bull'un genç sürücü kontenjanında bekleyen diğer sürücüler var zira...

Williams'lar sürünmeye devam ediyor. Takım bu yıldan vazgeçip gelecek seneye odaklansa mantıklı bir iş yapar. Bunun için de insan kaynağını geliştirmek zorunda. Mühendisler açısından kısır bir devir yaşıyor efsane takım.

Yeni takımların bu yarışı test yarışı olarak değerlendireceğini düşünüyorum. En iyi konumundaki Lotus artık ön gruba bayağı yaklaştı. Sezon bitmeden alacakları bir Q2 derecesi morallerini çok yükseltecektir. İstikrarlı bir sürüşle Kovalainen burada öndeki takımlardan birini geçebilir. Bu mükemmel bir sonuç olacaktır onlar için.

Lastik kullanımının hayati olduğu, 8.viraj gibi katil bir viraj barındıran ve geçiş imkanlarının geniş olduğu İstanbulpark'ta keyifli bir yarış bizi bekliyor. Az hata yapan ve lastiklerine iyi davrananlar kazanacak. Şimdilik benden bu kadar...

http://twitter.com/metinmete

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder