29 Kasım 2010 Pazartesi

Massa'nın 2011 performansı ve KERS'in dönüşü

Soru: Seneye Ferrari'de pilot değişikliği gözükmüyor gibi. Fernando bu performansıyla devam edebilir ama sizce Felipe Massa neler yapar?
Soran: Kthnulsy, 15.11.2010

Felipe Massa için 2011 yılı Ferrari'de kalma/gitme kararının verileceği sene olacak. 2010'da Alonso'nun net bir şekilde arkasında kalan Brezilyalı Schumacher zamanında bile takım arkadaşına bu derece mağlup olmamıştı.

2010'da temel problemi lastik ısıtmaydı, özellikle sert lastikleri hem sıralamada hem de yarışta kullanamayınca bir varlık gösteremedi. 2011'de lastikler açısından tek değişiklik Pirelli'nin gelişiyle beraber hamurların farklılaşması olacak. Eğer lastik hamuru karışımı Felipe'nin lehine olursa kazanan günlerine dönecektir. Ancak Alonso'yu geçebileceğini yine düşünmüyorum.
Şahsi fikrimi soruyorsan Massa için 2011'in birazcık iyi ama yine de bu seneki gibi sönük geçeceğini düşünüyorum. Herşey lastiklere adaptasyonuna bağlı.

Eğer bu seneki gibi başarısız olursa ve Ferrari'ye Takımlar Şampiyonasında değerli puanlar kazandıramazsa menajeri Nicolas Todt'a teşekkür edilecektir ve diğer pilotu Jules Bianchi'yi geliştirmesi istenecektir.

Robert Kubica, Sebastian Vettel ve Nico Hulkenberg Ferrari'nin 2012 gündemini oluşturacaktır bu durumda.

Soru: KERS sisteminin geri dönüşü hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunun F1'e bir yararı olacak mı? Şahsi görüşüm olmayacagı yonunde cunku mucadeleyi kısıtlıyor bana gore.
Soran: belirsiz, 25.11.2010


KERS sisteminde FIA ve takımların ısrarcı olmasının sebepleri var. Formula 1 dünyası uzun süredir spordaki teknik öğrenimlerin yol araçlarına da aktarılması gerektiğini savunuyor ve bunun için özel programlar ve departmanlar oluşturuyor. Özellikle Ferrari, Renault ve BMW'nin bu konuda fazlaca örneği var. Bu üçü içinde de Ferrari'yi ayırmak lazım. Zaten spor araçlar ürettiğinden performans için Formula 1 kazanımlarını oldukça fazla kullanıyorlar.

KERS de ilk gündeme geldiğinde takımlardan karşı çıkan olmadı. Özellikle de motor üreticileri buna sıcak baktılar. Ancak Ferrari ve Mercedes bunun 2009'da değil de 2010'da başlatılmasını istemişlerdi. Sistemi hazırladığını ve bu yüzden öne geçeceğini düşünen, diğer takımların isteksizliğini görünce ısrar ederse onların zaafından faydalanacağını düşünen BMW'nin "şark kurnazlığı" nedeniyle sistem 2009'da başlatıldı. Ancak evdeki hesap çarşıya duymadı ve BMW tek kelimeyle "çöktü". Mclaren ve Ferrari ise sistemi tüm sene kullandılar. Hatta Ferrari performansının çok kötü olduğu 2009 senesinde KERS sayesinde önden fazla kopmadı ve yine KERS sayesinde Spa'da sezonun tek galibiyetini kazandı.

2010'da takımlar hazır olmadığından yönetmelikte olsa dahi FOTA sistemi 2010'da kullanmama kararı aldı. Şimdi de 2011 için tekrar gündeme geldi ve seneye kullanılacak.

Ben iki sebeple KERS'e sıcak bakıyorum:

1.Enerji geri dönüşümü F1'de kullanıldıktan sonra ileride yol araçlarına aktarılabilir, bu da F1'in "halka inmesi" anlamına geldiğinden popülaritesini ve faydasını artırabilir.

2.Zaten açığa çıkan kinetik enerjinin tekrar kullanılması söz konusu olduğundan gayet düz bir mantıkla bunun "israfı" önlediğini düşünebiliriz. Elbette bu su ya da elektrik israfı gibi değil, kastettiğim de bu değil. Açığa çıkan enerjinin tekrar kullanılması fikri ileride Formula 1 teknolojisinde farklı bir çok gelişime ilham verebilir.

2009'da sistem takımların bazılarında mevcut bazılarında mevcut olmadığından sistem yarışları sıkıcı hale getirmişti ancak 2011'de durum böyle olmayacak ve sistemlerin iyi çalışması ve yarış içinde doğru zamanda kullanım gibi konular sorgulanacak, burada yaşanan başarısızlıklar ve eşitsizlikler de yarışlara keyif getirecektir. Ayrıca 2009'da getirdiği ekstra ağırlık problemi 2011'de olmayacak ve sistemi araçta taşımanın dezavantajları ortadan kalkacak.

Umarım düşündüğüm gibi KERS F1 teknolojisinde yeni ilhamlara ve yeni gelişmelere yol açar.

18 Kasım 2010 Perşembe

Abu Dabi'de "kırmızı" hüsran

Formula 1'in en efsane sezonu yine efsane bir sonla bitti. Son yarışa girilirken puan cetvelinde üçüncü sırada yer alan Sebastian Vettel harika bir sezon sonu performansıyla şampiyon oldu. Bu yazıda biraz Abu Dabi GP'sinde olanlara değineceğim, özellikle Ferrari açısından.


Fernando Alonso Abu Dabi GP'sine gelinirken şampiyonluk favorisi olarak görülüyordu. Cumartesi günü sıralamalarda üçüncü sırayı aldığında bu ihtimal daha da güçlendi. Yapması gereken tek şey iyi bir startla pozisyonunu korumak ve bu pozisyonda damalı bayrağı görmekti. Webber'e geçilmemesi gerekiyordu. Tüm stratejiler de buna göre belirlendi. Yarış başladı, Fernando Alonso kesinlikle garipsediğim şekilde Jenson Button'a geçildi. Ancak bu sıra bile ona yetiyordu. Aslında olanları tekrar yazmama gerek yok, takım Webber'e odaklandı, onun tur zamanlarına dikkat etti ve onun pitini takip etti. Bu esnada gözden kaçırdıkları üç şey vardı:

1.Yumuşak lastikler sandıkları kadar hızlı aşınmıyordu.
2.Pit kararını verirken pitini tamamlamış Rosberg ve Petrov'un zamanlarına ve pist üstündeki pozisyonlarına dikkat etmek gerekiyordu.
3.Webber arkadayken öndeki Vettel'in de şansı büyüktü, onu unutmamak gerekiyordu.

Webber'in piti sonrası hemen Fernando da pite alındı ve Webber'in önünde çıktı ama Petrov ve Rosberg'in arkasında kaldı. Sonrası malum, Petrov'u yarış sonuna kadar geçemedi ve şampiyonluğu göz göre göre Vettel'e teslim etti. Bana göre şu ya da bu değil, Ferrari pit duvarının en önemli hatası 2009 datalarından ve gerçekleşmelerinden burada pist üstünde geçişin zor ve hatta imkansıza yakın olduğunu bilmeleri gerektiği halde bunu hesaplamamaları, Fernando'nun pit stop sonrası Rosberg ve Petrov'un arkasında kalacağını tahmin etmeleri gerektiği halde bunu ciddiye almamaları ve son olarak Renault'nun F-kanal sisteminin çok iyi çalıştığını ve bunun aleyhlerine olacağını hesaplamamaları. Webber'e odaklanmak elbette hata ama Webber'e odaklanarak da pite girmeme kararı verilebilirdi, asıl hata bu değildi.
Her neyse, yarış sırasında stratejistler ve mühendisler bu yazdıklarımızı elbette biliyorlardı, bizden de iyi biliyorlardı, bizim aklımıza gelmeyen farklı birçok değişkeni de hesaplamışlardır, ancak ne olursa olsun insan o şartlarda, şampiyonluk baskısı altında hata yapabiliyor. F1'de bir karar alırsınız, tutarsa dahi derler, yıllarca bahsederler, tutmazsa acımazsızca eleştirirler ve aptal damgası yersiniz. İşte Ferrari pit duvarının yaşadığı buydu. Böyle zamanlarda acıyı yaşayıp hemen unutmayı bilmek gerekiyor. Ancak yarış sonrasında fısıltı gazetesinden duyduklarımız beni çok üzdü ve şaşırttı. Habere göre Ferrari'de kaçan bu şampiyonluk sonrası bazı "kelleler uçurulacaktı". Montezemelo, Alonso ve Domenicali'nin yeri sağlammış, ancak erken pit kararını veren Chris Dyer gidecekmiş.

Chris Dyer kimdir? Yıllarca Schumacher'in yarış mühendisi olarak çalışan ve şampiyonluklarda çok emeği olan bir mühendis. Kimi Raikkonen'in de 2007 yılı yarış mühendisiydi ve şampiyonlukta emeği vardı. Schumacher'in 2004 yılında Magny Cours'da aldığı galibiyeti hatırlayan var mı? Alonso'nun kazanacağına kesin gözüyle bakılan Fransa GP'de sıradışı biçimde 4 pit stop yapılmış ve sürekli hafif benzin yüküyle yarışan Schumacher Alonso'yu geride bırakıp yarışı kazanmıştı. Bu stratejide en büyük paylardan biri Chris'e aitti. 2007'de Kimi Fransa ve İngiltere GP'yi stratejiyle kazanmıştı, birçok yarışta doğru benzin yükü ve pit zamanlamasıyla yarışmıştı, bunun sonucunda istikrarlı derecelerle şampiyon olmuştu. Bunlarda da Chris'in payı büyüktü. Sonra bu başarıları nedeniyle pist üstü operasyonlar şefi oldu, yani yarış mühendislerinin amiri. Bu kadar artısı olan Dyer'ın böyle bir hatadan dolayı gönderilmesi büyük ayıp olur, bu Domenicali'nin çapını gösterir.

Bir söz de yarış sonrası Ferrari'yi bu taktikleri ve hatası nedeniyle eleştiren herkese. Türkçemizde bir atasözü vardır, "Bekara karı boşamak kolaydır" diye. Takımın arkasından atıp tutanların halini buna benzetiyorum. Herşey olup bittikten sonra, pitler tamamlandıktan sonra, lastik aşınmaları görüldükten sonra ve yarış bittikten sonra şu yanlıştı bu doğruydu demek kolaydır. İş bunu yarış sırasında doğru yapmaktır. Bu sene onlarca doğru karar alan ve Alonso'ya yarışlar kazandıran Ferrari pit duvarının bir hatayla yerden yere vurulması en basit tabiriyle amatörlüktür.

Son olarak Fernando Alonso taraftarlarının büyük hayal kırıklığı yaşamasını anlayabiliyorum ancak unutulan bir gerçek var: Alonso, bu seviyeye kadar bir oranda kendi başarısıyla geldi. RB6'ya karşı F10'un şampiyonluk mücadelesi vermesi, hele hele son yarışa 8 puan farkla girmesi normalde beklenecek bir durum değildir. O hırsıyla takımı ateşledi, az hata yaptı, fırsatlar karşısına çıktığında doğru yerde olmayı bildi, onları doğru değerlendirdi ve soğukkanlılığıyla önemli başarılara imza attı. Kısacası olağanüstü bir iş başardı. Zaten beklenenin çok üzerindeki performansı ve şansı son yarışta elinden gidince ne takım, ne kendisi ne de taraftarları hayal kırıklığına uğramamalı. RB6'nın Alonso'nun elinden şampiyonluğu zorla alması onun adına da bir şereftir.

Gelecek sezon bu sonucu aksine çevirmek ve 3.şampiyonluk peşinde koşmak için kış boyu inanılmaz çalışacağına eminim. Alonso ile kendisi gibi safkan bir yarışçı olan Hamilton, bu şampiyonlukla daha da güçlenen Vettel ve başarıya aç Schumacher'i 2011'de izlemek çok keyifli olacak.

Belki de 6 pilotlu şampiyonluk yarışına hazır mısınız?

9 Kasım 2010 Salı

Abu Dabi'de şampiyonluk hesapları ve savaşı: Bir taktik teorisi

Abu Dabi'ye üç pilot önemli şampiyonluk şansıyla girecekler. Hamilton'ın da yok denecek kadar az da olsa şansı var. Ancak asıl gözler Alonso, Vettel ve Webber'de olacak. Burada uzun uzadıya kim hangi durumda şampiyon olur hesabına girmeyeceğim. Sadece gerçekleşmesi çok muhtemel bir sıralamanın oluşması durumunda olacaklar ile ilgili bir tahmin yürüteceğim.

Bana göre Abu Dabi'nin favorisi Vettel, gerek momentumu, gerekse geçen yıl buradaki performansıyla. Alonso'ya ikincilik yetecek ama eğer Brezilya'daki tablo tekrarlanırsa Alonso yine şampiyon oluyor. Yani Vettel-Webber-Alonso sıralaması olursa, bu durumda deniyor ki Vettel Webber'e yol verir, ve Red Bull şampiyonluğun göz göre göre Alonso'ya gitmesine göz yummaz. Benim bildiğim Vettel buna izin vermez ama isteyen eğer Helmut Marko ya da Dietrich Mateschitz olursa başka seçeneği kalmıyor. Mecburen bunu yapacak.

Peki benim taktik teorim ne? Alonso'nun motor konusunda problemleri olabilir. Brezilya değerlendirmesinde yazdığım gibi Alonso en az iki motorunu burada Cuma günü deneyecektir, performansını görmek için. Ancak yine de sıcak Abu Dabi'de motor zorlanacak. Dolayısıyla hem Alonso hem takım istim üstünde olacak.

Ben diyorum ki Ferrari ve Alonso hafta sonu boyunca motordan çok çekindiklerini söyleyip duracak. Özellikle vurgulayacak. Neden? İşte yukarıdaki tablo yarışta tekrarlanırsa Ferrari Alonso'ya fake telsiz konuşmasıyla "motoru koru, problem olabilir, bazı sıkıntılar var" diyecek. Düşünün, Vettel Webber'e şampiyon olsun diye yol verdi, Alonso öyle ya da böyle yarış dışı kaldı ve Vettel Webber'e yol verdiğinden şampiyonluk elinden uçup gitti. İşte bu korkuyu Vettel ve mühendislerine vermek için Ferrari o ihtimali yarış sırasında ısıtıp ısıtıp verebilir ve Vettel'in yol vermemesini sağlamaya çalışabilir diyorum.

Hafta sonu her anlamda taktik, zihin ve performans savaşlarıyla geçecek, bu kesin...

7 Kasım 2010 Pazar

Brezilya GP değerlendirmesi: Heyecan son yarışa taşındı!

Martin Whitmarsh'ın deyimiyle "en efsanevi sezon" 2010 sezonunda şampiyonluk yarışı son yarışa taşındı. Tarihin en çetin mücadelesine sahne olan, dört pilotun şansının devam ettiği bu sezona da son yarışta şampiyonun belli olması yakışırdı, iyi de oldu.

Hafta sonunun genelinde Red Bull ve özellikle Vettel üstünlüğü hiç bırakmadı elinden. Gerek serbest antrenmanlar, gerek sıralama ve gerekse yarışta net şekilde Vettel'in ve RB6'nın üstünlüğü ortadaydı. Brezilya'da farkın Ferrari lehine azalmasını bekliyordum ama görünen o ki Adrian Newey ve ekibi yatmamış, uyumamış ve gözünü karartmış.

Sıralamalarda aslında F1 Kulübü yayınında da söylediğim gibi bir sürpriz geleceğini hissediyordum. Yağmur eğer pist kurumaya başlamışsa geridekilere önemli ve büyük şanslar sunar. Risk alabilen, yetenekli olan ve milimetrelere bile hükmedebilenler kazançlı çıkar. Hulkenberg tam olarak bunu yaptı. Pole pozisyonu değerliydi çünkü kendisi haricindeki 9 pilotun 8'i kuru lastik taktı. Onların arasından kim kazanırsa kazansın neden kazandı denmezdi, ama o çıktı, tüm favorileri geçti, en yakın rakibine 1 saniye fark atarak kariyerinin ilk senesinde kariyenin ilk pole pozisyonunu kazandı, bravo!

Start

Startta da Hulkenberg'in pozisyonunu koruması çok zordu. Öyle de oldu. Önce Vettel'e sonra Webber'e geçildi. Önce Alonso'ya karşı savunması, sonra da Hamilton'a karşı savunması kendisi için bugün göz alıcı performansının içindeki güzel detaylardı.

Yarışın şekli oluşmak üzere, Vettel Hulk'a startta saldırmış durumda...


Startta Fernando Lewis'i geçemese de daha sonra geçen yarışta olduğu gibi Lewis üzerindeki baskısıyla onu hataya zorladı ve geçti. Daha sonra da birkaç tur zorladığı Hulk'u çok çok güzel bir geçişle geride bıraktı ve yarışın sonucunu kendi açısından ilan etti.

Red Bull ikilisi de kendileri açısından bu çok kritik yarışta hata yapmadılar. Zira hata yapan şampiyonluk yarışının dışında kalacaktı. İkiliden Vettel çok iyi bir yarış çıkardı, detaylarını aşağıda vereceğim...

Red Bull: Takımın ateşle imtihanı

Red Bull takımı bir türlü zamanında birinci pilot seçememenin faturasını ödemeye devam ediyor. Japonya GP değerlendirmesinde bunun Red Bull'un başına bir dert açacağını söylemiştim, aynen bu şekilde de gelişti mesele. Vettel yakaladığı momentum sayesinde Kore'deki DNF'e rağmen takım arkadaşıyla arasındaki puan farkını 7'ye indirdi. Ayrıca galibiyet sayısını eşitledi.

Bana göre Abu Dabi'yi de kazanacak. Tabii ki karşısına artık iyice ömrünün sonuna gelmiş motorlarıyla ilgili bir problem çıkmazsa, ya da bu sene defalarca çıkan aksiliklerden biri. Red Bull da prensinin her ne durumda olursa olsun arkadaşına yol vermesini istemeyecektir. İstese de bana göre Vettel bunu yapmayacak.

İşte aklı olan bir takım patronu bunları tahmin edip önlemini birkaç yarış önce almalıydı. Karşısına iki dalda şampiyonluk şansı çıkan bir takımın daha prestijli pilotlar şampiyonluğunda şampiyonu çıkarmasıdır önemli olan, şampiyonun adı değil. Bu bağlamda Abu Dabi'yi izleyeceğiz, eğer Alonso orada şampiyon olursa Christian Horner ve Helmut Marko da tarih sayfalarında kendilerine yazılmış pek de olumlu satırlar bulamayacaklar. En azından benden ağır eleştiri alacaklar.


Çok hızlıydı, galibiyeti çok istiyordu, istediğini aldı!

Webber? Bugün galibiyeti Vettel kadar istemiyordu, ya da Vettel daha çok istiyordu, bu çok belliydi. Sezonun genelinde de saf hızda Vettel kadar iyi değildi. Pit stoptan önceki ilk 25 tura baktığımızda Vettel 16 turda Webber'den daha hızlıydı. Webber'in piti daha hızlı yapıldı, çıkışta da güvenlik aracı bölümüne kadar sert lastikleri az farkla da olsa Vettel'den daha iyi çalıştırdı, ama Vettel yine son bölümde Webber'den hızlı olmayı bildi. Webber'in artık tek şansı var: Ne olursa olsun Abu Dabi'de kazanmak. Geçen yıl burada Vettel'den hızlı olamadı, o yüzden hem Vettel'in hem de Alonso'nun hata yapmalarını beklemek durumunda.

Alonso : Bir podyum daha...

İngiltere'den beri yapılan 8 yarışta 7 podyum alan, bunların 4'ünü kazanan, son 5 yarışta 3 galibiyet ve 5 podyum elde eden Fernando Alonso son yarışa lider pozisyonda gidiyor. Şampiyon olması için diğerlerine bakmaksızın ikinci olması yetecek.

Bugün performansıyla yine şampiyonluğu hakeden bir görüntü çizdi. Hamilton ve Hulkenberg geçişleri sonrası arada 10 sn fark açıldığından Red Bull grubuyla bağı koptu. Ancak yarışın son 30 turundaki muhteşem tur zamanları Alonso'nun eğer 3.başlasaydı yarışa ortak olabileceğini gösterdi. O yine de istediğini aldı podyuma çıkarak.

Ferrari Abu Dabi'de burada olduğundan daha hızlı olacak, Brezilya daha tümsekli bir pistti, Abu Dabi bu anlamda daha iyi. İki uzun sayılacak düzlük ve kerbler Ferrari'ye uyacak detaylar. Bu hafta son bir güncelleme ile Abu Dabi'de Ferrari'yi çok rekabetçi görebiliriz. Sıralama çok kritik olacak, Fernando burada pole için elinden geleni yapacaktır. Geride başlasa bile pistte geçiş yapılabilecek alanlar var, ama hedefi kesinlikle ilk çizgi olacaktır. Onu durdurabilecek tek şey motor görünüyor.

Öncelikle Bahreyn'de pnömatik sorunu nedeniyle kullanmadıkları yepyeni motoru burada Cuma günü deneyeceklerdir. Eğer yeterli data gelirse muhtemelen Brezilya'daki motoru antrenmanda kullanıp ilk motoru sıralama ve yarışa saklayacaklardır. Ferrari'nin Brezilya'da Cuma günü patlayan motoru ömrünün sonuna gelmiş ve sadece 3 turluk hatayla ömrü doğru hesaplanmış. Bu şu anlama geliyor : Takımın elindeki motorlarda hesapları doğru ve eğer rahatız ya da kendimize güveniyoruz diyorlarsa gerçekten güveniyorlardır.

Felipe Massa takım için hayal kırıklığı olmaya devam ediyor. Kendi seyircisi önünde de utandırıcı bir performans gösterdi. Takımın ne kadar gergin olduğunu tahmin edebiliyorum. Sezon sonrasında uzun bir tatile ihtiyacı var. Seneye de Alonso'yu geçebileceğine pek ihtimal veremiyorum...

Mclaren: Tükenişin son perdesi

Mclaren yılın ilk yarısındaki süper performansının ardından öyle bir gerileme sürecine girdi ki, bunu mantıkla izah etmek zor. Bir büyük takım ya kaynaklarını kullanır ve önlere yarışır, ya da seneyi feda edip en azından ertesi seneyi kurtarır. Mclaren'de bunu göremedik. Takımın bu gelişim yarışında Ferrari ve Red Bull'dan bu derece yavaş kalması çok garipti.

Lewis Hamilton'ın Abu Dabi'de şampiyon olması imkansıza yakın bir hal aldı. Şampiyonluğu için Alonso'nun puan alamaması, Webber'in en iyi ihtimalle altıncı olması, Vettel'in de en iyi ihtimalle üçüncü olması gerekecek. Ve tüm bu sonuçların aynı anda oluşması gerekiyor. F1'de kesin bilgilere yer yoktur elbette ama Lewis'in de motivasyonu için bunu biraz mümkün görmesi gerek.

Görelim bakalım neler olacak...

Yarışın geneli için söylenecek fazla birşey de yok aslında, sıkıcı denebilecek bir yarıştı. Brezilya'nın en iyi tarafı son yarış Abu Dabi'ye müthiş bir heyecan taşıması ve ilk 3 pilot arasında puan sistemine göre anlamlı farklar bırakması. Yani örneğin 9 ya da 11 puan değil, 8 ve 15 puan bırakması.

Abu Dabi'de herkesi TRT3'de ekran başına bekliyoruz...