18 Kasım 2010 Perşembe

Abu Dabi'de "kırmızı" hüsran

Formula 1'in en efsane sezonu yine efsane bir sonla bitti. Son yarışa girilirken puan cetvelinde üçüncü sırada yer alan Sebastian Vettel harika bir sezon sonu performansıyla şampiyon oldu. Bu yazıda biraz Abu Dabi GP'sinde olanlara değineceğim, özellikle Ferrari açısından.


Fernando Alonso Abu Dabi GP'sine gelinirken şampiyonluk favorisi olarak görülüyordu. Cumartesi günü sıralamalarda üçüncü sırayı aldığında bu ihtimal daha da güçlendi. Yapması gereken tek şey iyi bir startla pozisyonunu korumak ve bu pozisyonda damalı bayrağı görmekti. Webber'e geçilmemesi gerekiyordu. Tüm stratejiler de buna göre belirlendi. Yarış başladı, Fernando Alonso kesinlikle garipsediğim şekilde Jenson Button'a geçildi. Ancak bu sıra bile ona yetiyordu. Aslında olanları tekrar yazmama gerek yok, takım Webber'e odaklandı, onun tur zamanlarına dikkat etti ve onun pitini takip etti. Bu esnada gözden kaçırdıkları üç şey vardı:

1.Yumuşak lastikler sandıkları kadar hızlı aşınmıyordu.
2.Pit kararını verirken pitini tamamlamış Rosberg ve Petrov'un zamanlarına ve pist üstündeki pozisyonlarına dikkat etmek gerekiyordu.
3.Webber arkadayken öndeki Vettel'in de şansı büyüktü, onu unutmamak gerekiyordu.

Webber'in piti sonrası hemen Fernando da pite alındı ve Webber'in önünde çıktı ama Petrov ve Rosberg'in arkasında kaldı. Sonrası malum, Petrov'u yarış sonuna kadar geçemedi ve şampiyonluğu göz göre göre Vettel'e teslim etti. Bana göre şu ya da bu değil, Ferrari pit duvarının en önemli hatası 2009 datalarından ve gerçekleşmelerinden burada pist üstünde geçişin zor ve hatta imkansıza yakın olduğunu bilmeleri gerektiği halde bunu hesaplamamaları, Fernando'nun pit stop sonrası Rosberg ve Petrov'un arkasında kalacağını tahmin etmeleri gerektiği halde bunu ciddiye almamaları ve son olarak Renault'nun F-kanal sisteminin çok iyi çalıştığını ve bunun aleyhlerine olacağını hesaplamamaları. Webber'e odaklanmak elbette hata ama Webber'e odaklanarak da pite girmeme kararı verilebilirdi, asıl hata bu değildi.
Her neyse, yarış sırasında stratejistler ve mühendisler bu yazdıklarımızı elbette biliyorlardı, bizden de iyi biliyorlardı, bizim aklımıza gelmeyen farklı birçok değişkeni de hesaplamışlardır, ancak ne olursa olsun insan o şartlarda, şampiyonluk baskısı altında hata yapabiliyor. F1'de bir karar alırsınız, tutarsa dahi derler, yıllarca bahsederler, tutmazsa acımazsızca eleştirirler ve aptal damgası yersiniz. İşte Ferrari pit duvarının yaşadığı buydu. Böyle zamanlarda acıyı yaşayıp hemen unutmayı bilmek gerekiyor. Ancak yarış sonrasında fısıltı gazetesinden duyduklarımız beni çok üzdü ve şaşırttı. Habere göre Ferrari'de kaçan bu şampiyonluk sonrası bazı "kelleler uçurulacaktı". Montezemelo, Alonso ve Domenicali'nin yeri sağlammış, ancak erken pit kararını veren Chris Dyer gidecekmiş.

Chris Dyer kimdir? Yıllarca Schumacher'in yarış mühendisi olarak çalışan ve şampiyonluklarda çok emeği olan bir mühendis. Kimi Raikkonen'in de 2007 yılı yarış mühendisiydi ve şampiyonlukta emeği vardı. Schumacher'in 2004 yılında Magny Cours'da aldığı galibiyeti hatırlayan var mı? Alonso'nun kazanacağına kesin gözüyle bakılan Fransa GP'de sıradışı biçimde 4 pit stop yapılmış ve sürekli hafif benzin yüküyle yarışan Schumacher Alonso'yu geride bırakıp yarışı kazanmıştı. Bu stratejide en büyük paylardan biri Chris'e aitti. 2007'de Kimi Fransa ve İngiltere GP'yi stratejiyle kazanmıştı, birçok yarışta doğru benzin yükü ve pit zamanlamasıyla yarışmıştı, bunun sonucunda istikrarlı derecelerle şampiyon olmuştu. Bunlarda da Chris'in payı büyüktü. Sonra bu başarıları nedeniyle pist üstü operasyonlar şefi oldu, yani yarış mühendislerinin amiri. Bu kadar artısı olan Dyer'ın böyle bir hatadan dolayı gönderilmesi büyük ayıp olur, bu Domenicali'nin çapını gösterir.

Bir söz de yarış sonrası Ferrari'yi bu taktikleri ve hatası nedeniyle eleştiren herkese. Türkçemizde bir atasözü vardır, "Bekara karı boşamak kolaydır" diye. Takımın arkasından atıp tutanların halini buna benzetiyorum. Herşey olup bittikten sonra, pitler tamamlandıktan sonra, lastik aşınmaları görüldükten sonra ve yarış bittikten sonra şu yanlıştı bu doğruydu demek kolaydır. İş bunu yarış sırasında doğru yapmaktır. Bu sene onlarca doğru karar alan ve Alonso'ya yarışlar kazandıran Ferrari pit duvarının bir hatayla yerden yere vurulması en basit tabiriyle amatörlüktür.

Son olarak Fernando Alonso taraftarlarının büyük hayal kırıklığı yaşamasını anlayabiliyorum ancak unutulan bir gerçek var: Alonso, bu seviyeye kadar bir oranda kendi başarısıyla geldi. RB6'ya karşı F10'un şampiyonluk mücadelesi vermesi, hele hele son yarışa 8 puan farkla girmesi normalde beklenecek bir durum değildir. O hırsıyla takımı ateşledi, az hata yaptı, fırsatlar karşısına çıktığında doğru yerde olmayı bildi, onları doğru değerlendirdi ve soğukkanlılığıyla önemli başarılara imza attı. Kısacası olağanüstü bir iş başardı. Zaten beklenenin çok üzerindeki performansı ve şansı son yarışta elinden gidince ne takım, ne kendisi ne de taraftarları hayal kırıklığına uğramamalı. RB6'nın Alonso'nun elinden şampiyonluğu zorla alması onun adına da bir şereftir.

Gelecek sezon bu sonucu aksine çevirmek ve 3.şampiyonluk peşinde koşmak için kış boyu inanılmaz çalışacağına eminim. Alonso ile kendisi gibi safkan bir yarışçı olan Hamilton, bu şampiyonlukla daha da güçlenen Vettel ve başarıya aç Schumacher'i 2011'de izlemek çok keyifli olacak.

Belki de 6 pilotlu şampiyonluk yarışına hazır mısınız?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder