8 Ağustos 2010 Pazar

Formspring'de F1 soruları ve cevaplarım - 1

   1.   Seneye Lotus harici yeni takımlardan kalan olur mu sizce ?
HRT'nin kalacağını düşünmüyorum, yeni bir yatırımcıyla ayakta kalmaya çalışabilir sadece, bu bile düşük ihtimal. Virgin'in kalacağını düşünüyorum, amaçları pist üstündeki PR çalışmalarıyla markalarını güçlendirmek, bu yüzden gelişimi sürdürüyorlar

Soran: kimiraikkonen99, 4 Ağustos 2010

  2.   Formula 1 neden bi tutku oluyor? Neden bir başladın mı bırakamıyorsun?

F1 içinde yüzlerce detay barındıran ve tüm detayların en doğru şekilde yerine getirilmesiyle başarı sağlanan bir spor, sadece en hızlı değil, en hızlı, en istikrarlı, en dayanıklı olan kazanıyor. F1 fanları da bu dayanıklılık, hız ve istikrar savaşını izlemekten büyük keyif alıyor, neler olacağını merak ediyor, elindekiyle yetinmiyor. Bu da tutku haline dönüşüyor. Diğer sporlarda bu devinim mevcut değil, zeka hiçbir sporda bu derece etkili değil. Tüm bunları tadan F1 fanları bir daha da uzaklaşamıyor. Uzaklaşanlar da zaten hiç bizden olmamışlar demektir...

Soran: belirsiz, 4 Ağustos 2010

  3.   Fia niye sürekli arabaları yavaşlatmaya çalışıyor? 

Bunu 5 yıl önce sorsaydın güvenlik derdim, 10 silindirli 3000 cc'lik araçlar döneminde ortalama hızlar hayli artmıştı ve güvenlik nedeniyle motor hacimleri küçültüldü. Ancak son 1-2 senedir araçlarda yapılan aerodinamik ve motor değişiklikleri çok büyük oranda finansal kaygılar ve çevrecilik düşünülerek yapılıyor. Finansal kaygılar derken küçük takımların da Formula 1'de barınması ve sporun devamı için bütçe kesintileri düşünüldü, bunun da en etkili yolunun standart aerodinamik görünüm ve yakın motor güçleriyle başarılabileceği düşünüldü. Bir de çevrecilik düşünülerek havaya daha az zehirli gaz salınması için motor hacimlerinin 1.5 lt'ye düşürülmesi gibi planlar var.

Soran: nilayyagci, 4 Ağustos 2010

4.   Esnek ön kanat tartışmaları hakkında görüşlerin nelerdir ? RBR'lerin kanadı yavaş çekimlerde gördük, resmen yere sıfır bu da yere basma gücü demek. Hızın sebebi bu olabilir mi ?
Hızın sebeplerinden birisi ve de en önemlilerinden birisi mutlaka esnek kanat ancak Red Bull'un hızı bana göre birbirini mükemmel şekilde tamamlayan birçok aerodinamik ve mekanik detayın bir araya gelmesiyle oluşuyor. Diğer takımlar şu anda bunların birçoğuna vakıf değiller. F-kanal sistemi Red Bull paketine pek uyan bir sistem değil, bu yüzden düşük ve orta downforce pistlerinde Ferrari kadar hızlılardı, hatta daha yavaş kalmaya başladılar. Spa ile birlikte o açığı da kapatacaklardır.

Özetle diğer takımlar Red Bull'un sırrını ancak sene sonunda anlayabilecekler, belki de çoğunu yine anlamayacaklar, bu da 2011'de en hızlı bir Red Bull demek!
Soran: kamilakar, 4 Ağustos 2010

5.   2009'dan itibaren devrim şeklinde değişin kurallara ne gibi tepkiler verdin ? Eski araç tasarımları mı yeni araç tasarımları mı ?


Bana göre eski araçlar daha estetik duruyorlardı, ancak yenilere de gözümüz alıştı. 1990'ların başlarındaki araçlara bakarsan şu andaki araçlara ne kadar benzediğini görebilirsin, geniş ön kanat, dar ve yüksek arka kanat gibi... Eski ya da yeni gibi net cevaplar vermek istemiyorum, ben Formula 1'in değişime ayak uydurma hızına hayranım, bu yüzden cevabım ne eski ne de yeni, yaşasın Formula 1 teknolojisi! :)

Soran: kamilakar, 4 Ağustos 2010

6.  Neden bazı takımlar geçen sene uçarken bu sene araçtaki aynı ayarları tutturamıyorlar ? Misal geçen seneki Brawn ve bu seneki Brawn.. ya da 2008 Ferrari 2009 Ferrari?
 
F1'de hızlı olmak onlarca detayın bir araya kusursuz biçimde gelmesiyle oluşuyor. Detaylardan birinde problem çıkarsa tüm paketi etkileyebiliyor. Örneğin motorun güçlü olmalı, dayanıklı olmalı, az yakıt harcamalı, çekişi güçlü olmalı... Aracın maksimum derecede downforce üretmeli, farklı pist konfigürasyonlarına adapte olabilmeli, vites kutun dayanıklı olmalı, ağırlık dağılımın optimum seviyede verimli olmalı, arka lastiklerin en yavaş aşınma yüzdesine sahip olmalı gibi....

Formula 1'de her yıl kurallarda değişiklik yapılıyor, otomobiller de bu kurallara adapte olmak durumunda kalıyor. Ve bu kurallara tüm detaylarıyla birlikte adapte olmalı ki hız açısından en önde olabilsin. Bir araç iki yıl üst üste hız açısından ciddi sorunlar yaşıyorsa bunun en önemli sebebi yeni kurallara adapte olamamasıdır.

Diyelim ki motorlar homologe edildi (gelişimi donduruldu) ve şasilerde de hiçbir değişiklik yapılmadı. Bu durumda ne olur, araçların hızı aynı mı kalır? Teorik olarak evet, ancak Formula 1 yüksek bir teknoloji olduğu için ve en dahi mühendisler bu alanda çalıştığı için sistemin izin verdiği sınırlarda innovasyonlar yapıldığında otomobil aniden hızlanabiliyor, siz de bu değişikliklerin gerisinde kalırsanız aracınız en hızlıyken yine orta sıralara düşebilirsiniz. Bu dahiyane çözümlere örnek F-duct sistemi, örneğin 2009'un çifte difüzörleri ve örneğin egzost destekli difüzörler...

Sezon içinde geriye düşme örneği de bu yıldan Mclaren'dir, 2010'un yıldızı Red Bull'u sıralamalarda yenen tek takım Mclaren Kanada'da pole pozisyon almış ve yarışta duble yapmışken şu anda Ferrari'den de geriye düştü...
 
Soran: kimiraikkonen99, 4 Ağustos 2010

7.  2005 USA GP'sinde ne olmuştu ki sadece 8 araç vardı?

8 araç yoktu, 6 araç vardı, Michelin antrenman ve sıralama seanslarında aldığı dataların ışığında yarışmanın güvensiz olduğunu ve bu lastiklerle yarışın sonuna kadar gidilemeyeceğini bildirdi. Delillerden biri Ralf Schumacher'in Cuma antrenmanlarında start-finish düzlüğüne girilirken yüksek hızda yaptığı ciddi kazaydı. Michelin böylelikle takımları uyarmış oldu.

O yüzden Michelin kullanan takımlar formasyon turu sonrası garajlarına döndüler ve start almadılar. Bridgestone kendi lastiklerinin bir problemi olmadığını ve yarışılabileceğini açıkladı. Bridgestone kullanan Ferrari, Jordan ve Minardi start aldı ve yarıştılar. 6 aracın yarıştığı bu yarışta dahi Schumacher ve Barrichello pit çıkışında az kalsın çarpışıyorlardı, takım telsizinden Barrichello'ya atak yapmamasını ve güvenli bir şekilde finish'e gelmesini söyledi.

Yarış sonunda 1.Schumacher 2.Barrichello ve 3. de ilk ve tek podyumunu kazanan Tiago Monteiro oldu. O yarış olmasaydı Ferrari o sezonu yıllar sonra yarış kazanmadan geçirecekti. 2009 sezonunda da aynı tehlikeyi yaşamıştı ancak Kimi Raikkonen dehasıyla Spa'yı kazanabilmişti.

Soran: belirsiz, 4 Ağustos 2010

8.  Vitaly'nin (Petrov) bayağı sponsoru var diyorlar. Ne bu sponsor olayı?

F1'de takımların sponsorları olduğu gibi pilotların da kişisel sponsorları oluyor. Örneğin Deutsche Vermogensberatung Schumi'nin, Red Bull Kimi'nin, Tag Heuer Kimi'nin gibi. Bir de pilotların yarıştığı takıma getirdiği sponsorlar var. Genellikle kendi ülkesinin firmaları oluyor bu. Hatırlayalım, Jason Tahincioğlu FMS takımındayken ana sponsor da Petrol Ofisi'ydi. Ana sponsor pilotun adını kullanarak kendi ülkesinde satışlarını geliştirmeye çalışır.

Petrov'un da gerek takım için gerekse kişisel sponsorları var, Rus firmalar. Ya da Rusya'da iş yapan firmalar. Renault takımının %75 haklarını elinde bulunduran firma da Rus pazarında ciddi hedefleri olan bir firma olduğundan Petrov'un takımda olması onlar için önemli.
 
Soran: belirsiz, 6 Ağustos 2010

9.  Muhtemel RBR şampiyonluğu Renault motoruna sempatizanlığı arttırır mı ? Özellikle yeni takımlarla motor pazarının çok büyük bir pazar olacağını düşünürsek.
 
Motor seçiminde şampiyonluk rol oynamaz, çünkü Renault motorunun ne kadar güçlü ve hangi alanlarda rekabetçi olduğunu motor sağlayıcılar ve müşteriler tarafından biliniyor. Renault motoru maksimum ve hız ve beygir gücü açısından Ferrari ve Mercedes motorunun gerisinde, ancak çekiş açısından yaklaşık 8 yıldır en rekabetçi motor olduğu bilinir, viraj çıkışlarında diğer motorlara göre daha avantajlıdır. Renault'nun 2005-2006 şampiyonluğunda önemli paylardan biri de bu çekiş gücüne aittir.

Motor tedariği yeni takımlar için ağırlıklı olarak fiyat açısından değerlendirilir, Cosworth de en ucuz motoru sağlayan firma. Lotus'un Renault motoruna geçmeyi istediği bilinen bir gerçek. Diğer yeni takımların da sırf Red Bull'un şampiyonluğu nedeniyle Renault motoru seçeceklerini sanmıyorum. Tek potansiyel müşteri Toro Rosso, onların da Ferrari'den memnun olduklarını düşünüyorum.

Soran: kamilakar, 7 Ağustos 2010

10.  Renault motoru güçsüz deniyor, benim anlamadığım yer speed trap'de Cumartesi günü Petrov 289.3 ile 5. kubica 288.2 ile 8. buna karşın Ferrari motoru kullanan takımlardan en üstte Pedro var o da 7. Cosworth'lu Bruno da 287.6 ile 10. Bunu açıklayabilir misin?

Maksimum hızda sadece motorun gücüne bakılmaz, aracın yüksek ve düşük downforce ayarları da önemlidir. Renault motoru sırf beygir gücü ve maksimum hız açısından bakıldığında Mercedes ve Ferrari motorunun gerisinde, ancak yarışın genelinde Renault motorlu Red Bull en hızlı araçtı.

Macaristan yarışına gelince, yarışın en yüksek hızına ulaşan pilot dediğin gibi 293.5 km/h ile Tonio Liuzzi. Liuzzi Sutil'le birlikte Cumartesi günü de en hızlı iki pilottu, 294.5 km/h ile. Yarış günü Liuzzi'nin en yüksek hızı yarışın son turlarında hafif depoyla geldi. Ayrıca Force India takımı düşük downforce pistlerinde (Silverstone, Monza, Spa..) çok hızlı görünüyor, zaman zaman 5.en hızlı takım. Macaristan'da da yarışın en hızlı bölümü start-finish düzlüğü. Düşük downforce özelliklerine sahip VJM03'ün de burada en yüksek hıza sahip araç olması doğal. Ancak bol virajlı yüksek downforce isteyen 3.sektörde yarış dışı kalan araçlar ve son 3 takım hariç en yavaş pilot da Liuzzi, sanırım bu yeterince açıklıyor herşeyi.


Soran: belirsiz, 6 Ağustos 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder