29 Ağustos 2010 Pazar

Belçika GP değerlendirmesi: Zirvede yaprak dökümü...

Yaz arasından önce beş pilotun bir galibiyet puanı olan 25 puandan bile az bir puan farkıyla şampiyonluk aradığı Formula 1 2010 şampiyonasında Belçika GP'nin tamamlanmasıyla şampiyonluk adaylarından üç tanesi zirve yarışında ciddi bir yara aldı. Herhangi bir Spa yarışı normlarında geçen bol çekişmeli, olaylı ve heyecanlı yarışın sonucu start anında olanlarla hemen hemen belirlenmiş gibiydi.

Cuma günü her iki antrenmanda da en hızlı turu atarak Almanya ve Macaristan'daki güçlü görünümünü devam ettirdiği düşünülen Ferrari ve Fernando Alonso Cumartesi günü momentumunu biraz kaybetmiş göründü. Red Bull ve Mclaren Cuma gününü biraz daha stratejik geçirdi ve yağmur/yoğun yağmur lastiklerini daha dikkatli kullanmayı ve korumayı seçti. Sıralamalara geldiğimizde ise Red Bull'un hızını koruduğu ve Mclaren'in de yaz arasını çok iyi değerlendirdiği ortaya çıktı. Yağmurda Mclaren çok hızlı görünürken kuru havada da Red Bull inanılmaz hızlıydı. Ancak Mclaren kusursuz F-kanal sisteminin de yardımıyla iki çok uzun düzlüğe sahip Spa'da çok daha iyi durumdaydı.

Yağmurun etkilediği sıralamaların son seansını Webber önde tamamladı ama Hamilton da Webber kadar hızlıydı ve ikinci sırayı aldı. Spa'ya F-kanal sistemini aracına aktarmış olarak gelen Renault Kubica ile üçüncü sırayı aldı. Ferrari Massa ile 6. Alonso ile 10. olabildi. İkisinin de araçlarında net bir problem görünmüyordu, bu bana göre muhtemelen yağmur ayarları yapmaktan kaynaklandı. Eğer bugünkü yarış tamamen yağmur altında geçseydi  bu Ferrari'nin kumarını başarıya ulaştırabilirdi ama olmadı...

Start...

Startın en önemli olayı Webber'in yaşadığı patinajdı. Bu Hamilton'ı iki sebeple mutlu etti:

1.Önü açık olduğu için Webber'i kolayca geçmek,
2.Webber'in yavaş kalması nedeniyle vakit kaybeden Kubica'nın muhtemel bir "temiz taraftan kalkıp kirli taraftaki ikinci pilotu geçmesi" hamlesinin ortadan kalkması oldu.

Startın kaybeden ismi Webber ise altıncı sıraya kadar gerilemiş oldu.


Evet ilk virajı ilk dönen olmak çok önemliydi Lewis!

İlk tur sonrası daha ikinci turdan itibaren Spa'nın meşhur "kimlik bunalımı yaşayan" yağmurlarından biri başladı. Kimlik bunalımı yaşayan diyorum çünkü takımlar pite girsek mi girmesek mi ikilemini yaşadı, girmemenin doğru seçim olduğu da anlaşıldı. Ancak zaten Barrichello'nun çarpıp yarışını berbat ettiği Alonso pite girmişti ve yağmur lastiği takma kumarını oynadı. Eğer yağmur şiddetlenseydi muhtemelen herkesin pite dalmasıyla ilk 5 sırada olacaktı. Beklenen olmadı, yağmur durdu ve neredeyse kuru pistte lastiklerini bitirmek istemeyen Fernando da pite girdi.

Button startta yaşadığı temas sonrası ön kanadında bir hasarla yoluna devam ediyordu, bu esnada da önündeki Hamilton'a tur başına ortalama 1 sn zaman kaybediyordu. Arkadaşına da bu yüzden arkadakilere karşı 1 sn kazandırıyordu. Yarış dışı kaldığı 15.tura kadar da Lewis'e bu iyiliği yapmaya devam etti. Yarışın tartışmasız yıldız ismi Hamilton da bir liderin yapması gereken herşeyi kusursuz biçimde yaptı. Yumuşak lastiklerini tam 24 tur kullandı ve bu turların son ikisinde 1.51'li tur zamanları yapmayı başardı. 24 tur deyip geçmeyin, Spa'nın bir turu 7 km sürüyor, örneğin Türkiye 5.3 km, Kanada da 4.3 km. Yani Türkiye'de 31 tur Kanada'da da 38 tur gitmekle eşdeğer. Yani büyük bir iş yaptı Dünya Şampiyonu genç İngiliz pilot! Hamilton için yarışın en kritik anları yağmurun tekrar geldiği ikinci bölümdü. Takım telsizinden normal olarak yağmur yağarsa pite dalmayacakları ve pist kötüleşirse piste girecekleri söylendi.

Bu esnada da "ahmak ıslatan yağmuru" başladı. Türkçemizin güzel deyimlerinden birisi bu. Ahmak ıslatan yağmuru hafif hafif başlayan yağmurlara deniyor. Siz bu yağmur birşey yapmaz diyorsunuz, şemsiye almıyor ve yürümeye devam ediyorsunuz ama o yağmur durmuyor. Şemsiyesiz kalan "ahmakları" da bir güzel ıslatıyor. Bu yağmur da aynen öyleydi, Hamilton az kalsın ahmak gibi yarışı çakıl havuzunda ve bariyerlerde bitirecekti. Rivage'da uçacakken olgunlaştığını ve tecrübe kazandığını gösterdi, çakıla girse de bariyerlere çarpmadan kurtuldu ve pite girdi. Aklıma Çin 2007 geldi. O yarışta da takım fırsatçı davranacağım diyerek Lewis'i pite almamıştı, onun da lastikleri bitince pit girişinde çakıl havuzuna gömülmüş ve şampiyonluğu Kimi'ye hediye etmişti. Aynı hataya düşmeyince Lewis harika yarıştığı Spa'yı kazanmış oldu. 2008'de önce kazandığı sonra da elinden alınan Spa'yı 2010'da temiz bir şekilde podyumun en üst basamağında tamamlamış oldu.


Lewis üçüncü galibiyetiyle tekrar zirveye çıktı

Küçüğüm daha çok küçüğüm...

Macaristan GP değerlendirmemi okuyanlar hatırlar, Sebastian Vettel'e Sezen Aksu'dan Küçüğüm şarkısını armağan etmiştim. Genç Alman pilot o şarkıda geçen tasvire çok uyuyordu. Bugün de bunu tekrardan ispatlamış oldu. Yarışın 15.turunda yakından takip ettiği Button'a Blanchimont'da çok yaklaştı, hava koridoruna girdi. Button erken frenle iç tarafı kapatmayı seçtiğindeyse duramadı ve aracın önünü kaybedip Button'a çarptı. Button'ın radyatörünü kırdı ve yarışını berbat etti. Kendisi pite girdi ve daha sonra bu hatası için ceza aldı. Sonra piste döndü, yağmur yağınca yağmur lastiği yerine yoğun yağmur lastiği taktı, yanlış yaptığını görünce yine pite girdi ve ve ve.... Kısacası Alman pilot yanlış üstüne yanlış yaptığı Spa'yı utançla ve şampiyonluk yarışında aldığı ağır darbeyle tamamladı. Son 10 yılda şampiyonluk mücadelelerine bir bakın, bu kadar hata yapmış bir pilot daha bulamazsınız. Evet Vettel çok çok yetenekli, süper hızlı ama tecrübesiz ve çocuk... Büyüdüğü zaman şampiyonluk kazanacaktır. Hamilton'ın şampiyonluğu 1 puanla kaçırdığı 2007'de 22, ertesi sene şampiyon olduğunda 23 yaşında olduğunu hatırlatırım, Vettel 23 yaşında bu arada... Herşey yaş değil yani.

Mark Webber ayrışıyor...

Vettel'in takım arkadaşı Webber de bir şampiyonun yapması gerektiği gibi az hata yapıyor, kayıpları minimumda tutuyor ve her fırsatı değerlendiriyor. Starttaki hatası sonrası yarışı bırakmadı ve kazanamadığı yarıştan maksimum puan çıkardı. Liderden sadece 3 puan geride ve bana göre takımın desteğini de bu yarışla resmen almış oldu. Açıklanmasa da Webber bu dakikadan sonra desteklenecektir şampiyonluk için. Kalan pistlerin de Monza hariç tamamında Red Bull'un Mclaren'den hızlı olacağını düşünürsek az hata yapan bir Webber'in Abu Dabi'ye kadar yarışta olacağını ve çok güçlü bir şampiyonluk adayı olacağını söyleyebilirim. Ancak yayında da söylediğim gibi Hamilton daha güçlü bir aday. Ayrıca resmen açıklanmasa da Hamilton da Button'a göre desteklenecek pilottur Mclaren'de artık.


Sessiz ve derinden puan toplamaya devam...

Renault, Kubica ve Petrov...

Renault takımı F-kanal sistemini aracına eklediği Spa'da beklenenden çok daha hızlıydı. Gridin en soğukkanlı ve en az hata yapan pilotu Kubica'nın yönetiminde hızla ilerleyen Renault gridde kimsenin beklemediği derecede agresif davranıyor. Sene başında spordan çekileceği söylenen takımı Genii grubunun %75 hissesiyle almasından sonra takım tamamen sert bir dönüş yaptı. Renault'ya bu yüzden orta sıra takımı gözüyle bakılmaması lazım. Takım bu yıl bana göre Mercedes'i geçerek 4.olabilir ve 2011'de de üst sıraları zorlayabilir.


Kubica takımı etrafında topluyor...

Kubica'yı ısrarla bırakmak istememesi takımın ilerisi için planlarına önemli bir delil oluşturuyor. Petrov'un da hataları sonrası takımdan gönderileceği konuşuluyor. Bu konuşmalara gülüp geçiyorum. Sebebi saçma bulmam değil, aksine Petrov'un gideceğine eminim. Ama sebep performansı değil. Sene başında Petrov sponsor ve finansal kaygılar nedeniyle takıma geldi. Ancak sene içinde takımın vizyonu değişti, artık takım milyonları da akıtsa paralı pilot yerine Kubica'yı zorlayacak güçlü bir pilotu seçecektir. Bunun için de Raikkonen lafları bile geçti. Raikkonen'in geçeceğine inanmıyorum ama Sutil bir adaydır, Kobayashi de başka bir adaydır. İki pilot da Renault'ya bu hedeflerinde yardımcı olacaktır.

Ferrari ve Alonso önemli bir darbe yedi...

Ferrari için yarış iyi bir start sonrası pozitif görünüyorken önce Barrichello'nun çarpması, sonra da Alonso'nun bariyerlere çarpmasından sonra beklenmedik şekilde takım sadece Massa ile puan alabildi. Alonso da şampiyonluk hayallerine büyük ölçüde veda etti. Kendisi her ne kadar da oyun bitmedi, şampiyonluğu kovalıyorum dese de Lewis ve Webber birbirlerine çarpıp aynı anda yarış dışı kalmadığı ve o yarışı Alonso kazanmadığı sürece bu iddia kağıt üstünde kalmaktan öteye geçmeyecektir. Spa'da Ferrari beklendiği kadar hızlı olamadı. Takımın en hızlı turu Mclaren'den 1 sn, Red Bull'dan 0.7 sn daha yavaş. Mclaren'e son derece uyan Monza'da da galibiyet kovalaması çok zor. Kalan pistlerden Suzuka, Brezilya ve kısmen Abu Dabi Ferrari'ye uysa da başarı ihtimali düşük.


Olmadı bu değil mi Fernando?

Ancak Fernando Alonso inanılmaz bir yeteneğe ve hırsa sahip. Bu yüzden şansına imkansız da diyemeyiz. Takımın sezonu bırakmayacağına eminim. Bırakmak isteseler de Fernando enerjisi ve hırsıyla buna izin vermeyecektir. Scuderia Ferrari'nin evi Monza'da da gelecek bir galibiyet moralleri yerine getirebilir. Bekleyelim ve görelim...

Diğer konular...

Harika performanslarıyla anmak istediğim iki pilottan birisi Rosberg, diğeri de Sutil. Nico Rosberg 14. başladığı yarışı istikrarı ve soğukkanlılığıyla 6.sırada tamamlamayı başardı. Ayrıca bu sırayı da Kobayashi gibi agresif ve harika savunma yapan bir pilotu ve Michael Schumacher gibi bu pistin ustalarından birini peşpeşe yağmur altında geçerek elde etti.

Adrian Sutil de yine istikrarlı ve başarılı bir yarış çıkardı. Geçen yıl bu pistte pole pozisyonu alan ve galibiyet kovalayan aracının bu sene de hızlı olmasının yanında şahsi yeteneklerini de yansıttı ve 5.'lik gibi güçlü bir pozisyon elde etti. Yağmur altında geçilen son turlarda aynı aracı kullanan takım arkadaşına ortalama her turda 4-5 sn farklar attı.

Mercedes motoru bugün düzlük hızında ne derece etkili olduğunu bir kere daha ispatladı. Bu anlamda Mercedes mühendisleri takdiri hak ediyor. Red Bull'un 2011'de Mercedes motorları istemesi ve en büyük rakipleri Mclaren'in buna karşı çıkması garip bir durum değil...

Son olarak değineceğim diğer konu da yeni takımların artan dayanıklılık yüzdeleri. Lotus ve Virgin her iki pilotuyla da yarışı bitirirken HRT Senna'nın süspansiyon arızasıyla sadece Yamamoto ile finish gördü. Lotus ve Virgin'in tur zamanları birbirine çok yakındı. Yeni takımlardan sadece birisi Tv gelirlerine sahip olacak, bu yüzden yeni takımlar son yarışlara kadar çekişecekler.

Yarışın yıldızı: Lewis Hamilton
Yarışın hayal kırıklığı : Sebastian Vettel
Yarışın en heyecanlı anı: Button-Vettel kazası
Yarışın geçişi: Rosberg'in Schumacher'i geçisi
İyiler: Webber, Kubica, Massa, Sutil, Rosberg
Kötüler: Vettel

2 yorum:

  1. Red Bull'un, gelecek yıl Mercedes motoruna geçerse, (FIA da yine abuk sabuk kural değişiklikleri yapmazsa) tamamen durdurulamaz olacağını düşünüyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil
  2. Mevcut RB6'ya Mercedes motoru monte etseniz ortaya çıkan canavarı geçebilecek araç olamazdı, çünkü takımın tek limitli tarafı düzlük hızı da çözülmüş olurdu. Seneye RB7 bu yılki gibi rakiplerinin önünde olursa ve Mercedes motoruyla yarışırsa aynen dediğiniz gibi durdurulamaz olur. Ancak rakiplerinin seneye ne gibi bir paket getirecekleri bilinmediğinden kesin birşey söyleyemeyiz.

    YanıtlaSil