12 Eylül 2010 Pazar

İtalya GP analizi : Monza kıpkırmızı!

Belki de son yılların en eğlenceli, en rekabetçi sezonunda zirveyi bir kere daha değiştiren, 5 pilotla şampiyonluk yarışını bir sonraki yarış Singapur'a taşıyan İtalya GP'si Ferrari'nin kendi evindeki ezici ve muhteşem zaferiyle sonuçlandı... Gerçekten de çok uzun yıllardır 5 pilotun birden yarış kazanarak şampiyonluk adayı olduğu bir başka sezon yaşanmamıştı, puan farklarının daha da azalmasıyla mevcut tablonun son yarışlara kadar gideceği aşikar...

Kısaca Cuma ve Cumartesi'ye değinmek gerekirse... Spa'daki yenilginin yaralarını sarmaya çalışan Ferrari'den hafta başında buna dair açıklamalar gelmişti.  Aracın yapısındaki hasarlı parçaların yavaşlığa neden olduğu, problemin tesbit edildiği ve paketin hızında bir sorun olmadığı açıklandı. Cuma günkü sabah antrenmanlarında bunu çok da doğrulayan bir tablo yoktu aslında. Ancak öğleden sonraki testte Ferrari'nin gerçekten de hızlı olduğu ortaya çıktı. Sürpriz olan nokta Red Bull'un durumuydu, Cuma ikinci antrenmanlarda Red Bull'dan Vettel az farkla da olsa en hızlı isimdi. Bunun Cuma'ya özel bir durum olduğunu anlamak zor olmadı...

Her neyse... Cumartesi sabah antrenmanlarında da sürpriz olmadı. Detaylara bakıldığında net şekilde Mclaren ve Ferrari paketinin Red Bull'dan hızlı olduğu, Red Bull'un 2009 kadar yavaş olmadığı ve sıralamaların alışılmış "2010 sıralamaları" gibi olmayacağı ortadaydı. Sıralamalarda ayarlarını tutturmuş ve rahat Ferrari, iki pilotu farklı ayar seçen ve tecrübeli olanı (Button) yine haklı çıkan Mclaren ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan Red Bull yarıştı. Neticede çok çok iyi bir turla Alonso 30 yarış sonra Ferrari'ye hem de Monza'da sezonun ilk pole pozisyonunu getirdi. Ayarlarında haklı çıkan Button ikinci ve Massa üçüncü başladı. Red Bull bu sezon ikinci defa pole alamamasının da dışında ilk defa ilk çizginin dışında bir yerden start pozisyonu elde etti.

Start ve ilk bölüm

Monza'da ilk virajı önde dönmek her zaman çok kritiktir, çünkü her ne kadar uzun düzlükleri olsa da bu düzlüklerden önceki virajlar çok yavaş değildir, bu yüzden seçilecek iki farklı set-up tur zamanı açısından birbirlerinden çok çok farklı sonuç çıkarmaz. Alonso da ilk virajı önde geçmek zorundaydı. Alonso startta Button'a geçildi, ama bunun sebebi kendisinin yavaş kalmasından ziyade Button'ın insanüstü refleksleriydi. Button o kadar iyi kalktı ki 3-4-5. vitesleri de bu yüzden kusursuz gitti. Alonso da onun bu momentumuna karşı koyamadı. Alonso'nun start sonrası en önemli başarısı Massa'ya geçilmemek oldu. Eğer Massa'ya kaybetseydi hem zaman kaybedecekti, hem de takım emirleri geyiğinin altında psikolojik olarak olumsuz etkilenecekti.


Button harika bir startla Alonso'nun önüne geçmeyi başardı

Red Bull'lar klasik olarak yine çok kötü start aldılar, Webber beş sıra kaybetti, Vettel de bir sıra kaybetti. Düşük downforce pistlerinde yaşadıklarını sorunun yanı sıra Red Bull'ların iyi oldukları pistlerde start problemi gibi de bir yumuşak karınları var, çözmeleri gereken...

İlk turun diğer çok önemli olayı da heyecanına yenik düşen Lewis Hamilton'ın yarış dışı kalmasıydı. Dün Twitter'da 18.03'de şöyle bir tweet girmiştim Lewis için :

"Hamilton'ın açıklamalarından yarışın onun için çok zor geçeceği ortada... Zorlamak yerine geçilmemeyi hedeflemeli, zorlarsa DNF olabilir "

Lewis beni haksız çıkarmamış oldu... Evet, heyecanlanması doğal, rakibi Webber'in önüne geçti, hatta Massa'yı da geçip podyuma çıkma şansı var, zorladı ve zaten çok dar Roggia'da Massa'yı geçmeye çalıştı. Oysa ki ileriki turlarda geçebilirdi, geçemese bile kaybı sadece 2 puandı. Ama zorlamayı tercih etti ve yarış dışı kaldı. Yarış sonrasında bunun için sadece kendisini suçladı ve belki de "şampiyonluğu kaybettirecek bana bu DNF" dedi. Göreceğiz ilerleyen yarışlarda bunu...

Daha sonra da herkesin birbirini tarttığı sessiz bölüm başladı... İlk 12 sıra tam 30 tur, ilk 11 sıra 32 tur, ilk 5 sıra 34 tur ve nihayet ilk 2 sıradaki pilot sıralaması tam 37 tur aynı kaldı. Dile kolay, bu ultra hızlı pistte mücadele var ama geçiş yok 30 turdan fazla bir süre... Alonso birinci ve üçüncü sektörlerde hızlıydı ama Button ikinci sektörde yarış ayarları gereği farkı sabit tutuyordu. Fark bir ara 1,5 saniyeye kadar çıktı ama Alonso bu farkı tekrar 0.6 saniyeye kadar indirmeyi başardı. Turlar birbirini kovalarken hala ortada pit stop eseri yoktu. Button'ın amacı lastiklerine zarif davrandığından Alonso'yu erken pite zorlamak, ondan sonra pite girmek ve problem yaşamadan finishe gitmekti. Yalnız Bridgestone'un Alonso'yu en zor pistlerde bile "en iyi lastik kullanıcısı" ilan ettiğini unutmamalıydı. 37.tur geldi, Button pite geldi ve Alonso beklenenin aksine devam etti.

Şimdi Button ve Alonso'nun bu turlarını analiz edelim.

Button pite giriş turu:  1.25.569
Alonso pite giriş turu: 1.25.479

Button  pitten çıkış turu: 1.29.169
Alonso pitten çıkış turu: 1.28.594

Button  pitte geçen süre: 22.955
Alonso pitte geçen süre: 22.154

Alonso pite girişte 0.09 sn, pitten çıkışta 0.6 sn ve pitte de 0.8 sn olmak üzere tam 1,5 sn kazanmış. Pitten önce de 0,8 sn geride olduğundan rahatlıkla Button'ın önünde çıkarak avantajı elde etti. Evet, Alonso basın toplantısında pit ekibine teşekkür etti ve onlar yarışı kazandırdı dedi ama kendisi de pite giriş ve pitten çıkış turlarında üzerine düşeni yaptı.


Alonso takıma hızlı pit stop için teşekkür etmekte çok haklıydı...

Daha sonrası malum, sert lastiklerle Alonso anında 1.24'lü zamanlar üretmeye başlarken Button 1.25'le dönüyordu. Gün F10'un günüydü, Alonso yarışı kontrol ve domine ederek şampiyonluk yarışına yine ortak olmayı başardı.

Ferrari ve Alonso'nun dönüşü...

Ferrari kendi evinde 2006'dan beri kazanamıyordu. Bu sezon hiç pole pozisyon alamamıştı. Ayrıca Alonso 41 puan farkla şampiyonluk yarışından silinmek üzereydi. Oysa ki bu piste çok çok iyi hazırlanmışlardı. Bugün hem takım, hem mühendisler, hem mekanikerler ve hem de pilotlar yapmaları gereken herşeyi yaptılar. Alonso "hat-trick" ya da "perfect race" denen pole pozisyon-en hızlı tur-galibiyet üçlemesini hem de Monza'da yaparak tribünleri çılgına çevirdi.
 
 
Alonso bugün Tifosileri sevinçten çılgına çevirdi

Geride 5 yarış kaldı ve bakıldığında bana göre asıl rakibi olan Hamilton'la arasında sadece 16 puan kaldı. Yani ikincilik puanı olan 18 puandan bile az. Singapur, Brezilya ve Abu Dabi pisti Mclaren'e göre Ferrari'ye daha uygun pistler. Güney Kore soru işareti ve Suzuka Mclaren'in de çok hızlı olacağı bir pist. Bu açıdan Ferrari'nin sonuna kadar zorlayacağı kesin gibi. Alonso çok mutlu olsa da kalan 5 yarışta da çok dikkatli olması gerektiğini bildiğinden bugün düşünceliydi aynı zamanda. Sıradaki yarış Singapur ve Alonso Singapur'da bir galibiyet ve bir pole pozisyonu ile çok başarılı (galibiyet hileyle alınsa da başarılı, o yarışta hata yapmamıştı). Kısacası Alonso ve Ferrari bugün her açıdan tebrik ve takdiri hak etti.
 
Ferrari ve Alonso'nun diğer çok önemli şansı da bugün Spa'ya cevap veren Vettel ve Button'ın aldığı puanlarla takım arkadaşlarına yaklaşmaları oldu. Takımının 1.pilotu olan Alonso diğer takımlardaki birbirinden puan çalma olaylarından önemli avantaj yakalayabilir.
 
Mclaren ve Button'ın durumu
 
Bugün alabileceği en iyi derece olan 2.liği ve 18 puanı alan Jenson Button Avustralya ve Çin'de olduğu gibi yine tecrübesi ve hisleriyle başardı bunu. Takım arkadaşı Hamilton ile arasında 17 puan kaldı ve artık takımının 1.pilot belirleme ihtimali şimdilik kalmadı. Zaten o ihtimali açıkça belirttiği tehditle ortadan kaldırmıştı. Takım emirleri netleşirse sporda uzun süre kalmayacağım demişti. Peki kalan yarışlarda şansı var mı, varsa ne kadar? Şansı elbette var ama ben Hamilton'ın ne olursa olsun Jenson'ı geçeceğini düşünüyorum. Ama Jenson son ana kadar saldıracaktır ve bu da bizlere seyir zevki verecektir.
 
 
Evet Jenson, yapman gereken buydu...
 
Mclaren iki pilotuyla da şampiyonluk yarışında olduğundan gelişimi sürdürecek. Bu yıl tümsekli pistlerde problemler yaşayan takımın Singapur'da podyum savaşını izleyeceğiz ve bu çok kolay olmayacak.
 
Red Bull, Vettel ve Webber...
 
Red Bull ikilisinin sezonun en kötü yarışını geçirdiği kesin. Tur zamanlarına bakıldığında ortalama 0,5 sn geride kaldılar yarış içerisinde. Ulaştıkları en iyi tura bakıldığında fark o kadar kötü değil, 0,1 ve 0,3 sn fark var. Ancak Alonso'nun "yarış temposu" diye bahsettiği şey buydu tam olarak. Ard arda turlarda istikrarlı ve hızlı tur zamanları gerekiyordu. Bundan sonraki tüm yarışlarda normal şartlar altında hem sıralama hem de yarışta önde olması gerekiyor RB6'nın. Diğer takımların cevabını göreceğiz.
 
Mark Webber bir yarışlık aradan sonra tekrar şampiyona liderliğini ele geçirdi. Çok çok kötü start sonrası kendisi için vasat sayılabilecek bir performansla yarışı altıncı bitirdi. Hamilton'ın yarış dışı kaldığı yarışta alacağı her puan değerliydi, o da bunu yaptı. Webber'in bu yıl 14 yarışın 13'ünde puan alarak bu alanda gridin en iyisi olduğunu eklemek istiyorum. İstikrar F1'de çok şey getirir!
 
Sebastian Vettel içinse bugünkü yarış sadece harika diye nitelendirilebilir. 52 turu yumuşak lastikle götürmek elbette ki onun hesabı değildi. Yarışın ortasında sonradan fren arızası olduğunu öğrendiğimiz problemle yavaşlamak zorunda kalınca yarış dışı kalacak sanıldı ancak muhtemelen ayar değişikliği ile hız kazandı. Takım telsizi konuşması bu konuyla ilgili yayına verilmediği için net birşey söyleyemiyorum ama tempoyu çok çabuk yakaladığı kesin. Takım arkadaşı Webber'e bir sıra kaybedince ve saniyeler kaybedince stratejiyi değiştirip sonuna kadar gitmeye karar verdiler. Bunun kendi kararı olduğunu sanmıyorum bu arada, muhtemelen pit duvarından gelen bir öneriydi bu...
 
Her neyse, yumuşak lastiklerini 52 tur koruduktan sonra sıra kaybetmeden pite girip çıkması ve 4.olması çok önemli bir başarı. Takım arkadaşının 1.pilot sayılmasını da önlemiş oldu. (Gerçi böyle birşey olmayacaktı...) Şu anda liderden 24 puan geride ve savaşmaya devam edecektir. Bakalım Bernie'nin şampiyonluk adayı şampiyon olabilecek mi?
 
Nico Rosberg...
 
Bu harika pilota bir paragraf ayırmak istedim. Nico bu yıl neredeyse her yarışta olduğu gibi bugün de çok iyiydi. Schumacher gibi bir pilotu defalarca ve her tip pistte mağlup etmek kolay değil. Yukarıda Webber ile ilgili bir istatistik verdim, 14 yarışın 13'ünde puan aldı diye. Rosberg de bu istatistiğin ikinci sıradaki ismi, 14 yarışın 12'sinde puan alarak. Bugünkü yarışın en hızlı üçüncü zamanına da imza attı.
 
 
Rosberg ona güvenenleri utandırmıyor...
 
Bu genç Alman'da kesinlikle şampiyonluk kumaşı var ve Mercedes GP ona iyi bir paket sunduğunda bunu gerçekleştirecek yeteneğe sahip. Tabii ki Schumi de bu yılki Schumi gibi kolay bir rakip olmayacak, ancak Rosberg'in de daha da iyileşeceğine eminim.
 
Schumi? Her zaman söylediğim gibi, bu sezon bir an önce bitmeli Schumi için, yoruma gerek yok.
 
Diğer...
 
Nico Hulkenberg'i bugünkü performansı için kutlamak lazım. Nico sene başında Frank Williams'ın çizdiği çerçeveyi doğrular biçimde her yarışta gelişiyor. Baskı altında yarışmaya alışıyor. Hele hele pit çıkışında Webber ve Kubica'ya karşı verdiği mücadele ve savunması harikaydı. Şikanı kesmesi elbette yanlıştı, ancak Williams ile Red Bull'a karşı yapabileceği çok fazla şey yoktu. Az hata yaparak pozisyonunu koruması, takım arkadaşını yenmesi ve ondan 0.7 sn daha hızlı olması yeterli bir tebrik nedeniydi bana göre. Kalan yarışlarda Nico'yu yakından izlemeye devam...
 
Yeni takımlardan Virgin ve Lotus arasındaki fark bu yarışta yok gibiydi, HRT net şekilde geride kalmaya devam ediyor.

Yarışın yıldızı: Fernando Alonso
Yarışın hayal kırıklığı : Lewis Hamilton
Yarışın en heyecanlı anı: Fernando Alonso'nun pit çıkışı
Yarışın geçişi: Webber'in Kubica'yı geçişi
İyiler: Button, Massa, Vettel, Rosberg, Hulkenberg
Kötüler: Lewis hariç çok kötü yoktu bugün

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder